Siz hiç kuyudan, tahtadan imâl edilmiş su kovası ile su çektiniz mi? Ya da tahta fıçıda sirke yapılırken gördünüz mü? Hiç değilse bir şekilde bir tahta fıçının resmini görmüşsünüzdür. İşte o tahta kovanın veya fıçının bir tahtası kırık olsa, o fıçı nereye kadar dolar? Kırık olan tahtanın seviyesine kadar değil mi? Bunun ne kadar basit bir şey olduğunu söylemeye gerek var mı? Yok tabii. İşte bu bilgidir. Yani enformasyondur. Bu haliyle çok az işe yarar. Esas hüner, bilgiyi yorumlamaktır. Şimdi hikâyeyi arz edelim. Almanya'da doktora yaptığım üniversitenin adı Giessen Justus Liebig Üniversitesi idi. Bu üniversite halen de var. Meraklı bir çocuğum ya, niçin bu üniversiteye bu şahsın ismi verildiğini sordum. Justus Liebig, Bitki Besleme Bilimi'ne büyük katkı sağlayan "Minimum Kanunu"nu bulmuş. Şunu demiş; "Nasıl ki tahta fıçının bir tahtası noksan olursa, fıçı kırık tahtanın seviyesine kadar dolarsa, toprak da bütün bitki besin maddeleri tamam olsa, bir tek madde yetersiz olsa, bitki diğerlerinden de o seviyeye kadar faydalanabilir. Mesela toprakta azot noksan olsa, yapraklar sararır, özümleme olmaz ve bitkiden verim alınamaz." Bitki Besleme Bilimi'nin önünü açan bu kanun Justus Liebig'i Giessen şehrinin ve üniversitesinin sembol şahıslarından yapmış. O gün bugündür. Bu tahtası kırık fıçı modelini uygularım hep. Mesela bir insan her şeyi tamam, ama biraz kibirli, olmaz ve dolmaz. Bir şirket her şey tamam, ama insana değer vermiyor. Olmaz ve dolmaz. Son günlerde Türkiye'nin gündeminde kamuoyu anketleri ve çok şükür bilimsel sosyolojik bazlı araştırma sonuçları sık sık yer alıyor. Geçenlerde bir araştırmada yine kurumların güvenilirlilik açısından değerlendirilmesi yapılmış. Ordumuz en güvenilir, sonra diğer kurumlar sıralanıyor. En güvenilmeyenler arasında siyaset kurumu ve siyasetçiler var. O zaman fıçı buraya kadar dolar. Diğer kurumların süper güvenilir olması hiçbir şey ifade etmez. Etmediğini rakamlar da gösteriyor. Uzağa gitmeye gerek yok. Mesela fert başına düşen milli gelirde Yunanistan'ın 10 kat gerisindeyiz. Diğer uluslar arası kabul görmüş kriterler açısından halimiz daha da berbat. O zaman hep beraber fıçının tamamına bakacağız. Kırık tahtaların hepsini tamamlamaya çalışacağız. Mesela şu seçim sistemini bir an evvel adam edip, siyaset tahtasını tamamlamakla işe başlamak bendenize makul geliyor. Siz de hangi tahtaların noksan olduğuna kafa yormaya başlarsanız iyi olur. Fıçımızı bize rağmen bizden başka kimse tamir edemez. Haydi hepimize kolay gelsin.