Futbol Milli Takımımızın kazandığı zaferle birlikte kenetlendik, bütünleştik. Birbirimize sarıldık, yenilince birlikte ağladık, gol atınca çılgınlar gibi havalara fırladık. Yani milletimizin önüne paylaşabileceği bir hedef koyduğumuz zaman, insanımız canlanıyor, şevkleniyor, gayrete geliyor. Hatta size daha sevimsiz bir tablo çizeyim. 27 Mayıs Darbesi olmuş. Türk demokrasisinin ilk göz ağrısı, kibar, gayretli, vizyon sahibi, "bizden biri olanların" ilklerinden, çok partili rejimin ilk meyvesi, Anadolu çocuğu, hadi biraz da efe damarımız kabarsın, efeler diyarının güzel insanı Adnan Menderes ve yine onun kadar övülmeye değer iki dava arkadaşı, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan, dünyanın hayret dolu bakışları arasında asılarak şehit edilmiş, bir milletin bağrından kopup gelen birçok demokrasi sevdalısı hapishanelere tıkılmış. Bütün bunları içi kan ağlayarak takip eden ve bazen hıçkırık ve gözyaşlarına hakim olamayarak uzun uzun ağlayan babam rahmetli, birgün "Hanım şu benim kaba saba ellerime yakışmadığı için kenara koyduğumuz nişan yüzüğünü çıkar, istersen sen de kendininkini ver, memleketin iktisaden toparlanması için onları devlete hediye edeceğiz" dedi. Ben 14 yaşımın bütün çocuk saflığıyla "Ama baba onlar Adnan Menderes'i asanlar değil mi?" diye atıldım. Rahmetli, "Oğlum o işler siyasidir, hükümet işleridir. Ben devletten bahsediyorum. Devlete sahip çıkılmazsa hepimiz, bin beter oluruz. Büyüyünce anlarsın ne dediğimi" demişti. Altın yüzükleri götürmüş, diğer milyonlarca insan gibi devlete eliyle teslim etmişti. E, şimdi durum daha bir müsait. Ben de evde hemen mini anketimi yaptım. "Hanımlar, başımızda gerçekten güvendiğimiz bir lider, adam gibi bir devlet adamı olsa, ve bana yardım edin birlikte çıkalım şu zelil halden, ona buna el açmaktan kurtaralım kendimizi dese, hepiniz ikişer bilezik verir misiniz?" Annem, hanım ve kızkardeşim bir ağızdan "Tabii veririz" dediler. Yirmibeş milyon hanım, daha bir inansalar dedim, kendi kendime, ortalama üç bilezik verseler 10 katrilyon yapıyor, yaklaşık 10 milyar dolar, yirmibeş milyon erkek de ortalama ve bir defaya mahsus 500 milyon verse o da yaklaşık 12.5 milyar dolar ediyor. Eh bunun "Vergimi doğru dürüst verirdim" diyen vatansever zengini var, yurt dışında "Ah şu memleket biraz toparlansa da bütün tasarrufumu ona buna peşkeş çekeceğime ülkeme göndersem" diyen gurbetçi kardeşlerimiz var. Daha neler neler var. Ne yok, "Herkesle paylaşacağı bir vizyonu, samimiyetle milletin önüne koyan, adam gibi bir lider yok" Bu da problem değil, Sayın Bahçeli dün Bursa yaylalarından, Sayın Hüsamettin Özkan ve arkadaşları Çankaya tepesinden bu imkânı millete sundular. Buyrun böyle birini seçin aranızdan. "Bu İzmirli yine havalarda uçuyor mu diyorsunuz?" O zaman varın ne haliniz varsa görün. Zaten halimiz de meydanda.