Hem lider, hem cumhurbaşkanı

A -
A +

Sayın Abdullah Gül ile -özellikle başbakanlık yaptığı dönemden itibaren- yakın birkaç temasım oldu. Kendisini birkaç toplantıda yakından izleme imkânı buldum. Malum bendenizin yönetimde "takım olma ve liderlik" konusunda oldukça abartılı takıntılarım vardır. Sayın Gül'ü de "Yönetimde yeni trendler" konulu bir konferans için davet edildiğim Kayseri'de, konferansımdan bir gece önce Hilton Oteli'nde Kayserili iş adamı ve yöneticilerin ağırlıkta olduğu bir toplantıda yaptığı konuşmayla daha bir yakından izleme ve liderlik açısından değerlendirme imkânını buldum... Abdullah Gül, bir lider için belki de olmazsa olmazların başında gelen tevazu kriteri açısından o akşam benden tam not almıştı. Gerek konuşma tarzı ve gerekse beden dili itibarıyla alçak gönüllü bir liderin bütün özelliklerini sergilemişti. Konuşmasından aktaracağım bir bölüm ise şu anda bütün dünyada prim yapan liderlik tarzının tam bir örneği idi: "Sevgili iş adamı ve yönetici ağabeylerim ve kardeşlerim. Bizim görevimiz asla sizlere bir şeyler dayatmak ve dikte etmek değildir. Bizim parti ve hükümet olarak görevimiz sizlere hizmet etmektir. Biz sizlerin üretim ve ihracat konusundaki gayretlerinizi takdir ediyor ve bu faaliyetlerinizi daha etkin bir şekilde yapabilmeniz için sizlerden gelecek emirleri bekliyoruz. Bunu laf olsun diye değil, gönülden söylüyorum. Çünkü sizler ve sizlerin gayretleri olmasa ne siyaset, ne hükümet bir şeye yaramaz. Bundan sonra ülkemizde yeni bir dönem başlıyor. Sizden gelecek teklif ve dilekleri bekliyoruz..." Bu cümleleri duyunca bayağı heyecanlanmıştım. Çünkü yıllardır duyduğum ve aktarmaya ve yaygınlaştırmaya çalıştığım "Hizmetkâr liderlik" kavram ve uygulamasının samimi ve canlı bir örneğini yaşamıştım. Ertesi günü bendenizin AK Parti teşkilatından yaklaşık dokuzyüz kişinin katıldığı o konferansa, toplantı başladıktan sonra gelen sayın Gül; bizi yaklaşık bir buçuk saat izledikten sonra yönetim konusunda böyle bir bilgi alışveriş ortamını oluşturan partili arkadaşlarını kutlamış ve bendeniz için de birkaç sitayişkâr söz etmişti. Mahalli idareler seçimleri öncesiydi. Birçok yerde programı olduğu, ancak beş on dakikalığına uğrayacağı söylenmişti. Ama ülkenin yönetim zafiyetini en iyi bilenlerden olduğunu ihsas etmek için birçok randevusunu iptal etmişti. O gün içimden "İşte rahmetli Özal'ın yerini başarıyla dolduracak bir lider" demiş ve onu cumhurbaşkanı olarak hayal etmiş ve bu düşüncemi bizim hanım dahil birkaç kişi ile paylaşmıştım. İşte bugün o hayalim gerçekleşti. Hayırlı olsun.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.