Kavga gürültüden dünyada ne olup bittiğini ıskalamaya başladık yeniden. Bunu biz hep yapıyoruz. Ya da bize bunu hep yaptırıyorlar. Sonuç değişmiyor. Biz zararlı çıkıyoruz. Sanayi devrimini de memlekette çıkarılan büyük patırtılar sebebiyle ıskalamıştık. Aslında o dönemlerde saltanatta olan Sultanlar; Abdülmecit, Abdülaziz, Abdülhamit olan biteni gayet iyi idrak etmişler, batıyı takip etmek üzere birçok gencimizi özellikle Fransa, Almanya ve diğer Avrupa ülkelerine göndermişlerdi. Ancak bu insanlar oralarda maalesef ilimden ve teknikten ziyade kültür ve politikaya yöneldikleri için bu iyi niyetli harekât başarılı olamamıştı. Aksine memlekette ihtilalci-kavgacı bir ortamın oluşmasına sebep olmuştu. Bunun sebepleri çok ve çeşitlidir. Bendeniz de bu kadar karışık sosyo-politik meseleleri analiz edecek birikime sahip değilim. Ancak bir batı ülkesinde gençliğinin üç yılını geçirmiş biri olarak birkaç tespitte bulunmama izin verirsiniz umarım. Avrupa o yıllarda henüz Üniversite-Kilise kavgasına son vermiş değildi. Hıristiyanlığın (içine sonradan karıştırılmış pagan kültürüne ait motifler yüzünden) pozitif bilim anlayışına ters düşen bazı kabulleri dayatması, bilim adamlarını çileden çıkarıyordu. Mesela dünyanın tepsi gibi düz olduğu, tanrının bir ama aynı zamanda üç olduğu ve benzeri dogmalar bilim dünyasının kilise ile uzlaşmasını engelliyordu. Ayrıca uzun yıllar boyunca bilimsel gerçekleri savunan binlerce hatta on binlerce bilim insanının ateşte yakılmak gibi hiçbir insanın kabul edemeyeceği bir cezaya çarptırılması bilim dünyasını dehşete düşürmüştü. İşte bugün bile batı dünyasının kafasını karıştıran bu çatışmanın göbeğine düşen 'Genç Türklerimiz' kendi kültürel değerlerinden büyük ölçüde kopuk olmalarının da katkısıyla bilimle dinin çatışmasını memlekete taşımışlar, üniversite ile cami arasında sanki bir çatışma olması gerekirmiş gibi bir sakat düşünceyle hareket ederek memleketi huzursuz etmişlerdir. Aslında sizler bizim kültür dünyamızda Tanzimat Fermanı ile anılan dönemin öncesinde bilimle dinin çatışmasıyla ilgili bir olay hatırlıyor musunuz? Bendeniz hatırlamıyorum.