"Herkeş" yapsın o zaman!

Yer İstanbul. Şirket ismi saklı. (Çok merak edenlere şirket sahibinin izni ile verebilirim.) Bir aile şirketi. Kuruluş 40' lı yılların sonu. Şu an ikinci jenerasyon iş başında. Üçüncüsü işin içinde hazırlanıyor, yetişiyor. 80'li yılların başında büyük bir tabii âfete uğrayan şirket, Türkiye'nin uğradığı krizlerin katmerlisine maruz kalıyor. Bütün çalışanların gece-gündüz, cumartesi-pazar demeden gösterdikleri göz yaşartıcı gayretle fabrika tekrar çalışır duruma geliyor. Aynı felâket evlerine de gelmiş olduğu halde, fabrika sahibi "Bu iş bitti" derken, şirket çalışanları "Olmaz patron! Bugüne kadar siz bizim yanımızda oldunuz, şimdi de biz sizinleyiz" diyorlar. Tabii bu arada güçlü rakip pazarın büyük kısmını eline geçirmiş; büyük bir hamle gerekiyor. Hamle yani yenilik ve farklılık. Çalışanların gönlünü kazanmış lider bir gece saat 02:00'de düşünürken, hayal kurarken, ararken buluyor. Tabii ki Ar-Ge, tasarım ve teknoloji ile; ve rakibine diyor ki: "Bak arkadaşım bu buluş benim, patentim yok ama, en az birkaç ay bu üretimi sen yapmamalısın." Rakip de kabul ediyor. Bu buluş ile düze çıkmayı başaran şirket; birlik, beraberlik ve çalışma ile pazarın devi olan rakibini 20 yıl sonra satın alıyor. Satın alma için yapılan toplantıda rakibin sahip ve yöneticilerine o gün gösterdikleri centilmenlik için teşekkür etmeyi de unutmuyorlar. Bu kriz döneminde ise, üretimi artırıyor, yeni personel alıyor, reklama devam ediyor, eğitime gönülden inanıyor (Cumartesi günleri hep eğitimle dolu) ve yeni fabrika için aldıkları büyük arazide gelecekte adım adım (öz sermaye ile) yapacakları yatırımlarını, işlerini konuşuyorlar. İsraf yok; kibir yok; şatafatlı makam odaları yok; samimi, tabii, öğrenmeye, değişime açık ve yalın bir şirket. Nerede mi? Evet Türkiye'de hemen yanıbaşımızda; kuşların kralının semtinde, dik duran taş gibi bir şirket... "Bu şirket diğer şirketlere, hatta Türkiye'ye model olamaz mı?" dedim kendi kendime. Çünkü yaşayanlar ve başaranların örnek olmak hakları. Aslında böylesi güzellikler çok ülkede, onların sayesinde hâlâ "Yıkılmadık, ayaktayız!" Ben bu fedakâr insanlara güveniyor ve böylece geleceğe güvenle bakıyorum.