Biyoloji çağının şafağı söküyor' diyordu "Harvard Business" dergisinin son sayılarından birinde. Herkes kendine göre yorumlamıştır, bu cümleyi. Ben de tabiatta var olan muhteşem dengenin unsurlarını inceleyip bunları her konuda daha çok kullanmamız gerektiğini düşünmüştüm bu cümleyi okuyunca. Gerçekten de, mesela hücreyi ele alalım. Öyle bir sistem ki, hiçbir atık bırakmıyor çalışmaları sonunda. Ya da beyin; yüzmilyarca sinir hücresinin, katrilyon kere katrilyon sayıda ihtimalle birbirleriyle etkileşerek ve imal ettiği protein sentezleriyle, düşündürüyor, konuşturuyor, güldürüyor, ağlatıyor, hareket ettiriyor, uyutuyor, uyandırıyor... Bu örnekleri de kullanabiliriz hayatımızı düzenlemede belki ama biz daha basit bir sistemi ele alalım bugün isterseniz. Hani bazı insanlar basit şeyleri bile algılayamayınca onlara "kaz kafalı" ya da "kaz beyinli" diye takılırız. İşte o kazların yaşayışlarından çok bilinen bir kesiti, kazların uçuş şeklini ele alalım. İyi günde kötü günde... Malum kazlar V harfi tarzında diziliyorlar uzun göç yollarında uçarlarken, yapılan araştırmalar bu formatta uçarak, en önde uçanın arkadaki iki kaza, en öndeki üçünün geride beşine bu şekilde geriye doğru artan bir hava akımı sağlamaları sayesinde, yalnız uçmaya nazaran hiçbir ilave enerji harcamadan yüzde 51 daha fazla yol alabildikleri hesaplanmış. Yani bu düzen faydalı ama bu düzeni devam ettirebilmek kaydıyla. Bunun bazı kuralları var malum, yaralanan ya da sakatlanan bir kaz olursa, iki kaz sürüden ayrılıp, o arkadaşlarının başında bekliyorlar ve ona yem taşıyorlar, ölünceye ya da iyi oluncaya kadar. Fırtına zamanlarında denizde veya karada yere inip birbirlerine yakın durup krizi atlamaya çalışıyorlar. En önemli kurallardan biri de en önde uçan sürü lideri diğerlerinin hava hareketinden faydalanamadığı için arkadaşlarından daha çok yorulduğundan, zamanı geldiğinde yerini arkadan birine bırakıyor. Hangisine mi? Hangisi olursa, çünkü takımda her üye liderliği üstlenebilecek tarzda yetişmiş oluyor. Ve bu önemli kural takımın hızının azalmadan yol almasına yarıyor. Başarılı olmak için... "Kaz beyinli" diye küçümsediğimiz bu hayvanların kendilerine bahşedilmiş içgüdüleriyle kurdukları bu muhteşem sistemden yararlanan organizasyonlarda başarılı ve uzun ömürlü oluyorlar. Bu uygulamaya özel sektörde son yıllarda sıkça rastlanıyor. Koç Topluluğu en canlı örneği olmuştu, şimdi de Yaşar Holding liderini yenilemiş. Darısı sağdaki, soldaki, ana ve yavru vatandaki "asırlık" politikacılarımızın başına. Çünkü onlar, bulundukları takımların yıllardır hızını kesiyorlar. Farkında mıdırlar bilemiyorum?!.