Tarih kitaplarında kuru bilgiler boldu bizim zamanımızda. Şimdilerde nasıl bilemiyorum. Filan milletle, feşmekan kavim şu tarihte harp etmiş, sonra şu şu maddelere göre sulh etmiş. Tamam da niçin harp etmiş, niçin barışmışın cevabını ben hiç bulamamışımdır. Romalılarda gladyatörler kapıştırılırmış. Sonu ölümle biten maçlar. Hadi bunu anladık, peki ya kırmızı ve yeşillerin araba yarışlarının arkasındaki sosyolojik, psikolojik, politik motifler nelerdi? Cevap yok. Ama mavilerle yeşiller hipodromlarda kıyasıya yarışıyorlar. Milletin yarısı mavileri, yarısı yeşilleri tutuyor . İspanyollar işkencenin en şiddetlisi olan insan-öküz çatışmasını hâlâ sürdürüyorlar. Onlarca kişinin serseme çevirdiği zavallı hayvanları vahşi zevkleri için şişleyip, kuyruğundan çekip sürükleyip götürmeyi hâlâ içlerine sindiriyorlar. Yalnız İspanyollar mı, bütün dünyadan gelen turistler açık ağızla, vahşi ürpertilerle seyrediyorlar; üste para vererek. İtalyanlar bildiğim kadarıyla yumruklaşmayı seviyorlar. Fransızlar horoz döğüştürmeyi... Bazıları köpekleri kapıştırıyorlar. Son günlerde hayvanseverlerin gündeminde bunlar var malum. Çocukluğumda dükkanlarımızın önünde alımlı, çalımlı Hint horozları olurdu. İzbe ve karanlık "horozcular kahvesi"nde kapıştırıldıklarını duyardım, seyretmem yasaktı. Bunları bazıları bahis için döğüştürürlerdi, bazıları da zevk için. Yani sonuç itibariyle insanoğlu tarihinin derinliklerinden beri yarışmalara, hele kavgalı gürültülü, kanlı canlı kapışmalara hep ilgi duyagelmiş... Siyasi tarihimize renk kattılar... Demokratik hayata geçiş yapan toplumlarda da bu "horoz döğüşleri" bayağı prim yapardı. Bizde örnekleri Menderes-İnönü, İnönü-Demirel, Ecevit-Demirel, Demirel-Özal, Erbakan-herkes, düelloları siyasi tarihimize renk vermişlerdir... Durum böyle olunca, meydanlara, ya da ekranlara çıkan siyaset erbabı halkın bu ihtiyacını da gözardı edemiyorlar, mesajları bu motife yükleyerek daha iyi ulaştıracaklarını zannediyorlar. Yakından tanıdığımızda makul, mantıklı hoşgörülü, fikir adamı kimlikleri öne çıkan birçok politikacı gördüm... Hepsi seçim atmosferinde biraz nostalji yapmadan edemiyorlar. Son zamanlardaki seçim meydanlarında Erdoğan-Baykal atışmalarını bendeniz böyle değerlendiriyor, rahatlıyorum. İnanıyorum ki, seçimlerden sonra; bağırıp çağırmayı bırakıp ülkeyi dünyaya entegre edecek projelere birlikte imza atacaklardır. Çünkü ikisi de bu konuda çok olgunlaştılar. Ümit veriyorlar. Diyelim pehlivanlara maşallah!..