"İki harf bir nokta"dan mı ibaret!

Evde ablanızın ve ağabeyinizin okula gidişini gıptayla ve hatta kıskançlıkla izliyorsunuz, sonra büyük bir heyecanla beş yıl sürecek ilkokula başlıyorsunuz, üç yıl da ortaokulda bir şeyler öğreniyorum heyecanıyla bulunuyorsunuz, hormonal dengeniz altüst olduğu ve size "delikanlı" denilmeye başlandığı yıllarda liseye başlıyor ve üç yıl boyunca durmadan çalışıyor, öğretmenlerin size anlattıklarını onlara yeniden anlatmaya çalışarak liseyi bitiyorsunuz, (bizim neslin öyle bir derdi yoktu ama) bu arada gecenizi gündüzünüzü, cumartesi pazarınızı feda ederek üniversiteye hazırlanıyorsunuz, böylece hayallerinizi süsleyen mesleğe doğru yelken açıyorsunuz, anaokuluna gittiyseniz o günden itibaren test imtihanlarıyla sürdürdüğünüz öğrenme maceranızı aynen üniversitede de sürdürerek testleri başarıp diplomanızı alıyorsunuz, sonra bilim yolunda ilerlemek için yüksek lisansınızı tamamladıktan sonra üniversitede görev talep ediyor asistan (şimdi araştırma görevlisi) oluyorsunuz, sonra akademik kariyerin en önemli basamağı olarak takdim edilen ve de "iki harf bir nokta" olarak tarif edilen "Dr." titrini almak için midenizi ağrıtan saçlarınızı döken bir beş altı yıl harcıyorsunuz, sonra doçent olmak için çok büyük çabalar sarf ediyorsunuz, "Doçent" unvanını aldıktan sonra uygun bir kadro bulunursa, profesör oluyorsunuz, sonra hayatınızın önemli bir bölümünü feda edip kazandığınız "Profesör" titrinin gereği olarak bulunduğunuz üniversitenin rektörünün seçimi için oy kullanıyorsunuz, diyelim sizin oy verdiğiniz aday en çok oyu alıyor, ama YÖK bu adayları kendi kafasına göre sıralıyor, mesela sizin üniversitenizde iki oy alan bir meslektaşınız Cumhurbaşkanı tarafından "tayin edilerek" üniversitenize rektör oluyor, peki "oy kullanmaya gitmeyerek" bu durumu protesto etmeyi düşünüyor musunuz, o kadar yılın emeğini hiçe sayan bu düzenlemeye niye hep beraber tavır koymuyorsunuz?