İlk düğme çok önemli

A -
A +

Turkuaz rengi oldum olası pek severim. Göktürklerin bayrak rengidir malum. Tam özelliklerini bilmesem de bende kibar ve bilge insan imajı uyandırır Göktürkler. Ama aynı zamanda güçlü ve kahraman. İnsan beyni gerçekten şaşırtıcı bir şaheser. Türkiye'nin üretimine, ihracatına, turizmine büyük katkılar sağlayacağı şimdiden söylenebilecek olan "TURQUALITY" konseptinin kamuoyuna açıklandığı gece Bakan Kürşat Tüzmen'i dinlerken Göktürkler döndü dolaştı beynimin içinde. Sonra sebebini tahlil etmeye çalıştım. "Turkuaz renginin çok uyumlu bir şekilde kullanıldığı bir ortamda, konusuna hakim samimi yakışıklı güçlü fiziğe sahip üstelik ismi de Kürşat olan bir Türk bir yönüyle de Çinlilerle mücadele için geliştirilen bir sistemden bahsederse beyin tabii olarak tarihe dalar gider dedim" kendi kendime. Kendi işini kendin gör Devletle milletin samimi bir şekilde bir araya geldiği her faaliyet beni heyecanlandırıyor. Ancak devlet çoğu zaman ilk ivmeyi vermek, öncülük etmek niyetiyle kurup yönettiği organizasyonlardan elini çekemiyor. Bu ise zaman içinde bu örgütlerin hantal ve verimsiz hale gelmesine sebep oluyor. TURQUALITY konusunda umarım ilk düğme yanlış iliklenmemiştir. Kalkınma hamlemizin en önemli ayağı olan ihracatımızın sağlam temellere oturtulması için son yıllarda büyük ataklar gerçekleştiren Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve onun gayretli ve bilgili Başkanı Oğuz Satıcı'nın zaman içinde ihracatın geliştirilmesi işini dünyadaki diğer örnekleri gibi daha özerk bir yapıya kavuşturabilecekleri inancım o gece daha kuvvetlendi. Çünkü ihracatçımızın konuya büyük ilgi duyduğunu gördüm. Vizyonsuz olmuyor O gece beni en çok etkileyen diğer bir konu da Kürşat Bey'in 2010 yılı için yüz milyar; 2023 yılı için beşyüz milyar dolarlık ihracat hedefini telaffuz etmesiydi. Biz yaştakilerin ilk duyup anladıkları ihracat rakamlarının iki üç milyar dolarlar olduğunu düşünürsek etkilenmemi makul karşılarsınız. Vizyoner olmayı, vizyonun gerçekleşmesi için nelere katlanılması gerektiğini bir solukta ve etkili bir inandırıcılıkta özetleyen , "Çaykeş İngilizleri Kahve Tiryakisi Yapma" vizyonu'nun sahibi, İngiltere'deki "Cafe Republic"lerin kurucusu Sahar Hashemi'nin konuşması da etkileyiciydi. Bir de Sayın Bakan sadece meselenin özüne odaklanıp daha kısa bir konuşma yapmış olsaydı hem yemekler çok beklemeyecek ve geç yenen akşam yemeğinin verdiği rahatsızlık az olacaktı; hem de benim gibi meseleye çok aşina olmayanlar "Neden ben bunları bilemiyorum?!." diye hayıflanmayacaklardı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.