İnanç ve lider varsa...

Davasına inanmış toplulukların kendilerinden daha güçlü düşmanlarıyla başettikleri hatta onları bozguna uğrattıkları tarihte çok görülmüştür. Bizim nesil bunun iki çarpıcı örneğini günü gününe izleyerek yaşadık. Birincisi Amerikalılar'ın Vietnam macerasıdır. Amerika'nın Vietnam'da bulunma sebebini bir kenara koyalım. ABD ordusunun birkaç günde hallederiz edası ve kibri içinde giriştiği bu savaş, Vietnamlılar'ın kesin zaferiyle sonuçlandı. Orada yapılan zulümlerin görgü tanığı olan birçok Amerikan vatandaşı bundan o kadar çok etkilendiler ve yürekleri burkuldu ki "Vietnam sendromu" neredeyse tıbbın hastalıklar listesinde yer aldı, yüzlerce filme konu oldu. Hâlâ da gündemdeki yerini koruyor. Bu yenilginin muhasebesi çok yapıldı. ABD eski Savunma Bakanı Robert Mc Namara'nın söyledikleri konuyu güzel özetliyor. Şöyle diyor Mc Namara: "Kuzey Vietnam ve Vietkong halkının milli duygularla bu kadar motive olabileceğini, inançları ve değerleri için bu kadar cesurca savaşacaklarını ve öleceklerini hiç düşünemedik. Yenildik; çünkü modern ve ileri teknoloji ürünü olan silah ve insanların, çok inanmış insanlara karşı başarısının sınırlı olamayacağını fark edemedik..." Aynı şekilde o zamanların Sovyet Rusya'sı da Afganistan'da bir lider etrafında toplanmış inançlı mücahidlere karşı rezil olmuştu. Ruslar da masum insanlara yaptıkları zulümle anılacaklar sadece. Bu defa Amerikalılar tarihten ders almışa benziyorlar. Ya da "İngiliz amcaları"nın değişmez "parçala ve yut" prensibi kafalarına yatmış. Afganistan'da ne kadar etnik grup varsa ve aralarına ne kadar ayrılık tohumu ekerlerse başarılı olacaklarını deneyerek anladılar... Geri tepen politika!.. Irak'ta da yıllardır sürdürdükleri etnik bölünmeyi körükleyerek başarıya ulaşmayı hedefliyorlar. Türkmenler'e karşı Kürtleri, Sünniler'e karşı Şiiler'i kullanmayı deniyorlar. İlk günlerde başarılı görünen bu politikaları geri tepmeye başladı. Ancak kardeş Irak halkının bu kötü durumdan kurtulmaları için mutlaka bir inanç ve bir lider etrafında birleşmeleri gerekir. Bu ise şimdilerde mümkün görünmüyor. O yüzden Irak'ta akan kanın ve yaşanan vahşetin durması da o liderin doğuşuna kadar sürecek demektir. Allah yardımcıları olsun!