Kaça mal oldu?

Daha ucuza ve daha kaliteli üretmek artık olmazsa olmazlardan oldu. Aksi takdirde şirketlerin ayakta kalmaları mümkün değil. Eskiden pahalı ve kalitesiz mal ve hizmetlerle beş on yıl devam edebilirdiniz. Bu süre artık çok kısaldı. Aylarla ölçülüyor denilse abartı olmaz. O zaman 'daha ucuza üretmek' bölümüne kafa yoralım biraz bugün. Bunu başarmanın ilk adımı 'kaça ürettiğimizi' bilmek. Yani 'maliyeti hesaplamak.' Bunun için sağlam verilere ihtiyacınız var. Böyle verilerle maliyet analizlerinizi yapıp gerekli tedbirleri alabilirsiniz. Sağlam veriler için sağlam kayıtlar gerekli. İşte iş burada ilk darbeyi alıyor. Bu kayıtların sağlıklı olarak tutulması bugünün şartlarında oldukça zor. Bunun sebebini bilenler bilir. Özellikle şirketler büyüdükçe, baştan muhasebe kayıtlarını sağlıklı bir şekilde tutma kültürü yerleşmemişse iş daha karmaşık hale geliyor. Bu işe kafa yoran şirketler için bugün imdada 'bilgisayar bazlı metotlar' yetişiyor. Giren çıkan her kalemin bilgisayar ortamında kayıt altına alındığı ERP (Kurum Kaynaklarının Planlanması) denilen sistemlerden bu konuda destek almak mümkün. Burada da Türkiye'nin her bakımdan önünü tıkayan 'kayıt dışı' meselesi ortaya çıkıveriyor, sağlıklı bir maliyet hesabına imkân verecek rakamlara ulaşmak mümkün olmuyor. O zaman hepimizin oturup bu konuda cesaretle kararlar alıp şirketlerimizi sağlam muhasebe kayıtlarına kavuşturmamız gerekiyor. Bunun ne kadar zor bir şey olduğunun şuurunda olarak bu satırları yazıyorum. Ancak bir zaman sonra Avrupa Birliği'nin bu konudaki düzenlemeleri gündeme geldiğinde bu konuyu önceden halledenler avantajlı olacaklar. Sonra hallederiz diyenler hem maliyet analizlerini uygun şekilde yapamadıkları için verimliliklerini artıracak tedbirleri şimdiden alamayacaklar, hem de herkes bu işe kafa yormaya başladığı zaman bu sistemleri daha pahalıya kurmak zorunda kalacaklar. 'Deve bin akça, deve bir akça' diyenlere tabii bir şey diyemeyiz. 'Maliyetini iyi hesaplamayan, bunun maliyetine katlanır.' Bu da benim literatüre katkım olsun...