Kararsızlığın zararı...

A -
A +

"En kötü karar, kararsızlıktan iyidir." Bir atasözü bu. Atasözü de ortak aklın kristalleşmiş şekli. Türkiye'nin en büyük handikapı siyasette kararsızlığı körükleyen bir hukuk altyapısına sahip olması herhalde. Hadi vatandaşın "son kararını" daha şuurluca vereceği iki turlu, dar bölgeli ya da bünyeye uygun bir seçim sistemini beceremedik. Ama hiç olmazsa bu şartlarda istikrarı sağlamayacağı düşünülen bir erken seçim kararı aldık. Bari bunu adam gibi uygulasaydık. Onu da beceremedik, kötü kararımızın dahi arkasında duramadık!.. Etrafınıza bakın burnundan soluyan, öfkeli insanların çoğaldığını göreceksiniz. Bugünlerde kararlı olmaya daha bir ihtiyacımız olduğu da kesin. ABD'nin her an -Ortadoğu'da yeni oluşumları doğuracak- bir harekâta girişebileceği şu günlerde durumumuza bakın! Her gün ve saat seçimin olup olamıyacağına kafa yormaktayız. Yani şimdi insanın diline geliyor istemeden: 70 milyonluk bir ülkenin geleceği, 70 küskün milletvekilinin keyfine mi kalıyor? Aslında anayasa ve kanunlar çerçevesinde her türlü siyasî manevrayı normal ve ahlâklı kabul eden bendenizin de tepem atmaya başladı! Çünkü ülkenin gerçekten sandığın kilidine bağlanan geleceği kilitleniyor. Son günlerde seçimin 3 Kasım'da olacağı kanaatinin ağır basmaya başladığı görülmekte ama, herhalde 2 Ekim'e kadar daha sabredeceğiz. Bu arada partilerin de yavaş yavaş hareketlendikleri görülüyor. Çünkü muhabir talepleri gelmeye başladı bugünlerde. Malum, muhabirler kampanyalar esnasında Genel Yayın Müdürlerinden daha önemlidirler. Aslında her zaman bu böyledir ya. Çünkü onlar halkın gözü ve kulağıdırlar. Medyamızın bütün muhabirlerine 3 Kasım'a kadar sürecek yoğun maratonda başarılar ve dayanma gücü diliyorum. Bu arada AK Parti İstanbul İl Başkanı ve zarif yardımcısının büroma kadar gelerek ulaştırdıkları davetiye nedeniyle, katılmak üzere gittiğim, ancak aynı güne rastlayan Avrasya Ekonomik Zirvesi açılışı ve yoğun trafik nedeniyle 25 dakikalık gecikmeyle ulaştığım toplantılarına, aşırı izdiham nedeniyle; misafirleri karşılayan bir muhatap bulamadığım için iştirak edemediğimi belirterek geciktiğim için özür dilemek istiyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.