Takım olmak öyle kolay mı? Sabır ister, yürek ister, tevazu, fedakârlık, vefa, iyiniyet, sevgi, güven, coşku, gayret ister... Daha da uzatılabilir bu liste ama bunların içinde en önemlilerinden biri de, vefa ister, kıymet bilirlik ister, kibarlık ister... Durduk yerde nereden icab etti bu? Şuradan: Galatasaray takımı şampiyon oldu. Bakıyorum bütün spor sayfalarında insana saygınlığın en berbat örneklerinden biri sergileniyor haftalardır, günlerdir. Neymiş efendim o yaşlı ve de başı beyaz saçlı "Alaman" teknik direktör gitmiş, Galatasaray "hoca"sız olarak şampiyon olmuş! El insaf!.. Takımın başında çektiği hiçbir maçı kaybetmeyen, birçok defa haftanın teknik direktörü seçilen, o da beyaz saçlı ve de gerçekten vakar ve tevazu sahibi olduğu her hâlinden belli olan sayın Cevat Güler yok sayılıyor... İşin daha da çirkin ve ayıp olanı ne Galatasaraylı yöneticilerden ne de oyunculardan bu konuda hiçbir tepki yok! Halbuki yürekten inanıyorum milyon dolar aylıklar ve de çuvalla transfer ücretiyle takımın başına getirilen yabancılara sağlanan imkânlar ve yetkiler Cevat Hoca'ya tanınsa, Galatarasay Avrupa'yı siler süpürür. Üstelik bir zamanlar bir örneğini sayın Fatih Terim'le yaşamıştı Galatasaray. Takımın başarısını yalnızca bir faktöre indirgeyen bir anlayış hiçbir zaman başarı getirmez. Ayrıca öyle ya da böyle atasözleri hükmünü icra eder: "Ev danası öküz olmaz." Bendeniz sevgili Cevat Güler'i tebrik ediyorum...