Kibir her iyiliğe engeldir

A -
A +

DYP'nin genç ve inançlı genel başkanı Süleyman Soylu ile beraber olmuştuk geçen günlerde. Hatta gazetede resmimiz bile çıkmıştı hani. Kendisini çok uzun yılar öncesinden tanımıştım. Gerçekten samimi, gayretli, çekirdekten yetişme bir siyasetçi arkadaşımızdır. Özellikle demokrasi konusunda Türkiye'nin eksikliklerinin idrakinde birisidir. O sohbette epey siyaset kaynattık. Özellikle siyasetin artık millete hizmet yarışı haline gelmesinin önemini vurguladık. Hatta Tayyip Erdoğan ve AK Partinin gerek demokrasi ve gerekse hizmet açısından gayretlerini samimiyetle takdir etmesini bendeniz de takdirle karşıladım. Ama tabiatıyla ülkenin daha iyiye gitmesi açısından Süleyman Soylu'nun da kendi doğruları vardır ve olmalıdır. O sohbeti gecikmiş olarak gündeme getirmek isteyişim Süleyman Soylu'nun yeni görevi dolayısıyla yaşamak zorunda kaldığı "Ankara havası" ile ilgili bir tespitini gündeme getirmektir. Umarım doğru aktarırım. Soylu Ankara'da insanı tabiî olmak ve tabiî davranmaktan alıkoyan bir atmosferin varlığından şikayet etti bir ara. "Aman efendim öyle yapmayın, biraz daha ciddi ve mesafeli olun, artık siz bir parti başkanısınız" tarzı ikaz ve tenkitlerden sıkıldığını, bunların gerek "yönetim" gerekse yönetimin olmazsa olmazı "iletişim" açısından fevkalade negatif tesir yaptığını, kendisinin bu baskıdan kurtulmak için gayret ettiğini söyledi. Bu ifadelerden benim anladığım bu davranış tarzının sadece Ankara'ya mahsus olmadığıdır. "Kibirli olmayı" teşvik eden ve bunun başarıda faydalı olduğuna inandıran bu anlayış maalesef toplumun bütün kesimlerinde bu arada şirket yönetimlerine de musallat olmaya başlamıştır. "Kibir ve israfın" cemiyet hayatını çekilmez kıldığını bu iki kötü huya bulaşan organizasyonların, devlet olsun şirket olsun batmaya mahkûm olduğunu idrak etsek nelere kavuşacağız. Belki de bu yüzden bazı parti liderlerine bir türlü kanım ısınmadı benim. Ama bu siyasi partiler kanunu varken parti başkanları "kibir kumkuması" olmaktan kendilerini nasıl kurtarsınlar?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.