Genç bir politikacı ile beraberdim bugün. 24 yaşında muhtar seçilerek siyasete atılmış. Sonra birçok sosyal hizmete imza atmış. Belediye başkan adayı olmuş. Kaybetmiş. Partisinin ilçe başkanlığını yapmış. Şimdi de yeniden partisinin milletvekili adayı olmuş. Bir bölgede altıncı sıraya koymuşlar kendisini, küsmemiş çabalıyor. Ülkenin durumu gündeme geliyor haliyle ve de siyaset tabii. Derinlemesine koyulaşıyor sohbet. Genç ama oldukça tecrübeli muhatabım "Size önemli bir tesbitimi söylemek istiyorum" diyor ve ekliyor: "Siyasetin kalitesizliğinden yakınıyoruz hepimiz. Ama bunu iyi tahlil etmeliyiz. Sebeplerini bulmalıyız. Sonra bu sebepleri ortadan kaldırmaya çalışmalıyız. Bendeniz belediye başkan adayı olduğum dönemde onbinlerce kişiyle muhatap oldum. İnsanların çoğu bir şey söylemedi. Ama oldukça yoğun şekilde falan meydanda büfe yeri, filan oğluma, yeğenime iş, filan imar durumunun düzeltilmesi gibi taleplerde bulundular. Hiç kimse mahallesine çocuk oyun bahçesi, spor tesisi, otopark ve benzeri gibi mahallelerini ya da ilçenin bütününü ilgilendiren hiçbir konuda bir talepte bulunmadı..." Bir adayın samimiyetle bu söylediklerinden hareket ettiğimiz zaman, politikanın yapılma tarzını millet belirliyor diyebiliriz. Milletin bu tarz daha ziyade kişisel çıkarlarını gözettiğini gören politikacılar da, bu eğilimi okşayan sınırsız vaadlerde bulunuyorlar. Politikacıların bu vaadler bombardımanından şikayetçi isek, o zaman millet olarak bunu körüklememeliyiz. Politikayı bir hizmet yarışı haline getirmek için, siyasi partilerin değerlendirmesini; vaadlerine göre değil, ayağı yere basan proje ve plânlarıyla yapmalıyız. Birbirlerini kıyasıya eleştirmekle puan toplamaya çalışan liderlerden ziyade, milleti adam yerine koyup, ona bilgi çağının ölçüleri çerçevesinde düşündüklerini mâkul ve medenî ölçüler içinde anlatmaya çalışanlara prim vermeliyiz. O zaman "Lâyık olduğunuz kişiler sizi yönetir" güzel sözü lehimize tecelli eder, gerçekten ülkeyi, milleti canından çok seven yöneticilere kavuşuruz. Şimdi televizyon başına, hangi parti bu süzgeçten geçiyorsa onun bayrağını kapın ve mitingine katılın.