Kimler geldi kimler geçti

Bizim 68 kuşağı gerçekten çok büyük bir değişim fırtınasının tam ortasında yaşadı aktif ömrünü. Neler neler gördük biz ve oralardan nerelere geldik. Manyetik telefondan, görüntü aktaran cep telefonuna... Odalar dolduran main-frame bilgisayarlardan, avuç içine sığan ve kapasitesi akıl almaz boyutlara ulaşan mini bilgisayarlara... Kanatlı askerî uçaklardan, ses hızını aşan sivil uçaklara... Kurt yememiş yeri zor bulunan eğri büğrü elmalardan ithal malı kütür kütür elmalara... Oturma yerinde en az bir yaması olan pantolondan, fabrikadan yırtık partal ve lekeli olarak üretilip satılan pantolonlara... Bayramdan bayrama içebildiğimiz gazozdan, her an her yerde mevcut kolalı içeceklere... Sadece yaz aylarında tazesi bulunan domatesten yılın her ayı dalından kopmuş domateslere... Cebimizde bir dolarcık bulunsa hapse gireriz korkusundan, sınır tanımayan ve de gri renkli olduğu söylenen elektronik paralara... Asırlar boyu birbirini boğazlayan Alman ve Fransızlardan, 'Fransalmanya'ya... Ortadoğu ülkeleriyle bırakınız siyasi görüşme yapmayı, ticaretin bile irticayı hortlatacağı endişesinden, Başbakanımızın barış için Ortadoğu ülkeleriyle İstanbul'da zirve düzenlemesine... 2 milyar dolar ihracattan 40 milyar dolar ihracata... Bu listeyi daha da uzatabiliriz. Dedim ya biz 68 kuşağı değişim fırtınasının anaforunda yaşadık aktif ömrümüzün en önemli yıllarını. Herşey değişti ama Denktaş-Klerides görüşmelerinin sonunda bir anlaşma olmaması değişmedi. Geçen gün bir ansiklopediden Sayın Denktaş'ın biyografisini okuyordum. 1960'lı yıllar için aynı senaryolardan bahis vardı. Ve anlaşmazlıkla sonuçlanan Türk-Rum görüşmelerine katılıyordu Sayın Denktaş. Yanlış anlaşılmak istemem. Denktaş, Kıbrıs davasında sembol bir isimdir. Ama Klerides, Rum tarafını Avrupa Birliği standartlarına getirirken, Denktaş bunun niçin başaramadı? Anlıyorum, "ambargo" elimizi kolumuzu bağladı denilecek. Tamam da bu ambargoyu kaldıracak bir siyasi performans gösterilemez miydi diye sormak hakkımız yok mu? Olması gerekir. Çünkü kaba hesap Kıbrıs için, 1974'ten beri 70-80 milyar dolar da bizim cebimizden sarfedildi.