Kırk yıllık mevzular

Geçen hafta, Bugün-TV'de Anadolu Toplantıları isimli bir programa takıldım. Eskişehir'in iş, üniversite ve bürokrasi kesimlerinin temsilcileri bir arada idiler. Panelistler arasında yönetim ve iş stratejileri konusunun duayen uzmanlarından Dr. Rüştü Bozkurt da vardı. Aslında ne yalan söyleyeyim programı da onun konuşmasını dinlemek için takip ettim. Rüştü Bey her zamanki vukuf ve tecrübesini konuşturdu toplantıda. Uzun uzun ve maddeler halinde Eskişehir iş hayatının problemlerini ortaya koydu. Bu köşenin aşina olduğu birçok konuyu saydı döktü. Sonra Eskişehir sanayi ve ticaretinin temsilcileri konuştular. Onları da sabırla dinledim. Toplantının sonunda kendi kendime iki konuyu kafamda dolaştırdım durdum. Şimdi sizlerle bunları paylaşayım dedim. Birincisi yetmişli yıllarda genç bir üniversite asistanıyken gündemde olan Üniversite-Sanayi iş birliği hâlâ konuşuluyor, bu konuda başarılı olamadığımız dile getiriliyordu. Kırk yıl bir konu gündemi işgal ediyorsa, burada bir anormallik yok mudur? Vardır da 'Niye olmuyor?' sorusunun cevabı kırk yıldır nasıl bulunamaz? İşte bizim problemimiz bu. Çözülmemiş problemlerle kırk yıl boğuşup durmak. Cesaretle bir analiz yapmalıyız. Ama bu mümkün değil. Çünkü kimse burnundan kıl aldırmaz bizde. Mesela üniversite camiası yeterli bilgiye sahip midir? Sanayicilerimiz servetin sebep olduğu 'kibir'den kurtulup bir şey sorma cesaretini gösterebilirler mi? Bu iki soruya cevap bulsak belki de mesele çözüm yoluna girer. Ama siz bu soruları sorma cesaretini gösteren kaç kişiye rastladınız? Gelelim ikinci mevzuya. İş hayatının birçok meselesi gündeme geldi. Ancak 'İş' denilen şeyin bir de yönetim yönü olduğundan hiç bahsedilmedi. Amerikalıların 'Business Management' dedikleri; 'İş Yönetimi' konusunda hiçbir problem olmadığı zannediliyor olmalı. Ancak ülkenin bakir alanlarında aşırı kârlarla çok hızla büyüyen şirketlerimizin en önemli meselelerinden biridir bu konu. Ama millet bunun henüz farkında bile değil bizde. Yine Amerikalıların bir tespitiyle noktalayalım; iş hayatında şişenin darboğazı 'yönetim'dir derler onlar. Haydi hayırlı paneller!