Gidemediğim, kaçırdığım her Kırkpınar için içim burkulur. Bu mertler meydanında bulunmakla iki defa şereflendim. Aslında katılamamakla ilgili hiçbir mazeretim de yok, biraz uyaroğlu! olmaktan başka. Ama hani derler ya iki elim kanda olsa diye; bendeniz de en azından televizyondan izlerim bu atalar yâdigarı güreş şölenini. Bu yıl da öyle yaptım. Bütün işimi gücümü (pek fazla da yok ya!) ayarladım saat beşten itibaren kuruldum televizyonun karşısına. TRT-2 televizyonu yöneticileri bu muhteşem organizasyonu on binleri bulan kadrolarının içinden en acemi yönetmene ve yayın ekibine emanet de etmemişler, angarya olarak vermişler. Öylesine acemi öylesine duyarsız bir yayın ortaya çıkmış. Örneği çok ama birkaçını buraya yazıyorum ve bunun gelecek yıllar için bir uyarı olması düşüncesindeyim, kimsenin kalbini ve hevesini kırmaya niyetim yok. Bir ara Kırkpınar'a damgasını vurmuş yiğitlerden Ahmet Taşçı ile röportaj başlıyor, bu sırada bir başka ödül töreninin meydan hoparlörlerinden anonsu yapılıyor. Taşçı'nın lafı ağzında kalıyor. Bir güreşte fırtınalar kopuyor, tam o sırada tribün görüntüleri uzun uzun ekranı kaplıyor. Aslında ekranın bir kısmında güreşi devamlı verip diğer olayları ekranın bir köşesinden vermek bile düşünülmemiş. Bir de buna Başpehlivanlık güreşinin en heyecanlı yerinde yayının kesilmesini ekleyin ve bendeki isyanın derecesini düşünün. Dakikalarca kararan ekranda imdada İHA'mızın Kahraman Yayın Ekibi yetişmese halimiz nice olurdu. Bu yıl çok iyi düşünülmüş olan madalya törenlerinde şeref tribününün arka tarafına bir kamera koymayı akıl edemedikleri için o güzelim Cumhurbaşkanı-Pehlivan kucaklaşmalarını taaa uzaklardan görmeye çalıştık. Her şeye rağmen TRT yöneticilerine Kırkpınar'a gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür ederiz. Bir gönülden teşekkürü de Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül ve CHP Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal hak ediyorlar. Milletimizin son yıllarda gerçekten hasret kaldığı samimi görüntüleri bizlere sunup gönüllerimizi ferahlandırdıkları için. Bizim köşeye bir çorba çıkmadı mı derseniz? Elbette çıktı, üst yönetimin iyi anlaştığı şirketlerde moraller dolayısıyla verim yüksek olur, bir de rakibi küçük görüp gayretle desteklenmeyen stratejilerle başarılı olmak mümkün değildir. Tonton adam Mehmet Yeşil hoş geldin er meydanı Kırkpınar'a. Halil Delice Usta sürçü lisan ettik ise affola!