Bir kriz çıktı mı; herkes krizin meydana getirdiği toz dumana odaklanır etrafta olan bitenle kimse ilgilenmez. Krizin tesiri geçtikten sonraki durumu kestiremeyen yöneticiler kriz esnasında gerekli tedbirleri aksatırlar, bu ise krizin etkisinin daha uzun sürmesine sebep olur. Bakın yine futboldan bir örnek vereyim. Galatasaray'ın UEFA Kupasını kazandığı final maçını hatırlamaya çalışın. Yüksek performanslı ve üstün becerilere sahip bütün takım elemanları gibi; aşırı hırslı ve gergin bir ruh yapısına sahip Hagie maçın sonlarına doğru kırmızı kartla oyun dışı kalmıştı. Bu o durumda Galatasaray takımı için başa gelebilecek en büyük kriz idi. Takımın on kişi kalması bir tarafa bütün oyun Hagie'nin etrafına örüldüğü için, o anda Fatih Terim'in yapması gereken krizi değil sonrasını düşünmekti. Nitekim o da öyle yaptı. Hagie'nin sırtını hafifçe sıvazlarken o sırada bütün benlikleriyle krizi atlatmaya çalışan diğer oyuncularına, zamanı çok iyi değerlendirerek gayet sakin bir şekilde yeni oyun düzeniyle ilgili direktiflerini verdi. Sonrası malum, takım, liderinin soğukkanlı ve kendinden emin tavrından pozitif etkilendi ve henüz başka hiçbir Türk takımının beceremediğini yaptı; kupayı kaptı... Tabiî bu başarının diğer birçok etkenleri de vardı. Çok çalışmışlardı, iyi hazırlanmışlardı, şampiyonluk vizyonuna takım olarak gönülden odaklanmışlardı, takım içinde tam bir sevgi ve kardeşlik havası hâkimdi, takım elemanları kaliteli idi, takım içindeki farklılıkları iyi yönetiyorlardı, liderlerine güven tamdı, liderin de takım üyelerine güveni vardı. Ama eğer o kriz anında en ufak bir telaşa kapılıp birbirlerini suçlamaya yönelse idiler, kriz onları yer bitirirdi. Şimdi biraz ahkâm keselim mi?.. Dünyayı kasıp kavuran, 1929'daki buhranlı yıllara rahmet okutan son "global kriz"de yelkenleri hemen suya indirmeyen, hemen şirket içi eğitim faaliyetlerini, arkasından reklamlarını askıya almayan, akabinde telaşla elemanlarını işten çıkarmayan şirketler için bu kriz de diğerleri gibi bir fırsat haline dönüşecektir. Yoksa yıllardır "Kriz kelimesi Çince'de iki anlam taşır, tehlike ve fırsat, krizleri fırsata dönüştürün!" diye ahkâm kesen yönetim gurularını binlerce dolar verip dinledikten sonra "Bildiğini okuyan"lar için kriz fırsat bir yana tehlikeden öte felaket olmaktadır. ..... İzmir'deki talebelik yıllarımızdan beri, derviş gönlü ile gönüllerimizde taht kuran, meslek hayatında ise tam bir "Hizmet Eden Lider" örneği sergileyen değerli kardeşimiz, mesai arkadaşımız Abdurrahman Özaydın'a cenab-ı Hak'tan rahmet, kederli ailesine sabr-ı cemîl diliyorum.