İş dünyamız art arda gelen ekonomik depremlerle sarsılıyor. İş dünyasının duayenlerinden Sn. Necati Arıkan bir televizyon programında, "Depremlerde çok sağlam inşa edilmeyen binalar yüzünden zararımız büyük olmuştu, aynı şekilde Türkiye ekonomisi de birinci derece deprem kuşağında yer aldığından, şirketlerimizi sağlam kurmamız gerekir" diyordu birkaç gün önce. Aynı programda başka bir duayen Sn. Üzeyir Garih de krizlerde tedaviden çok, önleyici tedbirlerin öneminden, şirket check-up'larının faydalarından bahsediyordu. Bir başka "düşünür" Sn. Ege Cansen, "Herkes ve her şirket kendini kurtarmaya çalışırsa ülkeyi batırırız" diyordu ve geçen hafta köşemizde yer alan bütünü görme konusunu gündeme getiriyordu. Bütün bunlardan yola çıkarak, yıllardır savunageldiğimiz bir konsepti sizlerle paylaşmak istiyorum müsaadenizle. Bütün yöneticiler ve şirketler buzdağının su üstündeki kısmını teşkil eden kalite, verimlilik, satış ve kâra odaklı düşünüyorlar. Mesela en fazla satışla ilgili seminerler ilgi çekiyor. Aslında buzdağının altına kafa yormak, özellikle kaygan zeminlerde faaliyet gösteren şirketler için çok daha önemli. Ne mi var buzdağının altında? Çalışanların gönülden katılacakları bir varoluş sebebi, onlara heyecan veren bir vizyon, herkesin anlayabileceği ve katkıda bulunabileceği bir strateji, öğrenmeyi öğrenmiş, değişimin farkında olan, bunun gerekli kıldığı yeni yönetim tarzlarına aşina olan ve onları elden geldiğince uygulayan, iletişim kanallarının açık olduğu, takım anlayışının benimsendiği, liderlik kültürünün her kademede uygulandığı, satışta "kazan-kazan" anlayışının hakim olduğu, müşteri odaklı bir kültür var. Böyle bir şirket yapınız varsa, marka olmayı becerir ve markanıza olan güven sayesinde müşteriniz ve tedarikçilerinizle birlikte el ele vererek krizlerden en az zararla sıyrılırsınız. Bunun yolu da Sn. Garih'in programda belirttiği gibi aklı başında danışmanlarla çalışmaktan ve sabırla eğitime kafa yormaktan geçiyor. Bütün dünya bunu böyle yapıyor ve başarılı oluyor. Darısı başımıza. İyi haftalar efendim.