Ziraat Fakültesi beş yıldı bizim zamanımızda. Bölümlere son yıl ayrılırdık. İlk dört yıl her konudan bir parça doldururduk dağarcığımıza sonra lazım olur diye. Bitki, hayvan, inşaat, peyzaj, böcek, tırtıl, ilaç bir sürü ders, tatbikat, staj, yüksek lisans tezi derken mezun olduk. Meslek olarak ziraat mühendisliği yapamadım doya doya ama çok çeşitli konularda laf edebilecek hale geldim. Bugün de o bilgilerden yola çıkarak köşeyi işgal etmeye devam edeceğim... Zootekni yani hayvancılık derslerinden aklımda kaldığına göre mesela yüz tane kuzuyu toplayıp hepsini aynı şartlarda barındırıp, aynı miktar ve çeşit yemlerle besleseniz belli süre sonra bütün kuzular aynı kiloyu bulmuyor. Nedeni; her kuzunun "yem değerlendirme kabiliyeti" aynı değil, bazıları daha çok semiriyor, diğerleri aynı masrafa karşılık daha az et veriyorlar. Yapılan ölçümlerden sonra yem değerlendirme kabiliyeti yüksek olan kuzular seçiliyor bunlar bilimsel metodlarla seleksiyona tabi tutuluyor verimi yüksek kuzulara yapılan yatırım daha kârlı oluyor, böylece o hayvancılık işletmesi uzun vadede başarılı sonuçlar alarak yoluna devam edebiliyor... "Bilgi Değerlendirme Kabiliyeti" Son günlerde her kazayı il yapma fantezisi "out"!. Şimdi her kazaya bir üniversite "in"!. Sayın Başbakana "Üniversite sayısının artırılması konusunda ne düşündüğü" sorulmuş o da ne desin herkesin çocuğunu üniversiteye gönderme telaş ve heyecanıyla dolu bir milletin başbakanı olarak "Gereken yapılacak, ilgili kurum ve kuruluşlarla görüşeceğim" anlamında konuşmuş. Her genci "Bilgi Değerlendirme Kabiliyeti"ni tam olarak değerlendirmeden, ayrıca gençlerimizin insan yavrusu olmaları hasebiyle onların heves ve arzuları tam tesbit edilmeden hepsini üniversite mezunu yapmaya çalışmak ne derecede doğru olur?.. 'Marifet iltifata tabidir' Onların arasından gerçekten bilimsel kapasitesi yüksek, akademik hayatın sıkıntılarına göğüs gerebilecek, vizyon sahibi olanlarını seçsek; onlara daha kaliteli bir ortam sağlayarak yollarını açsak, onların yapacakları bilimsel buluş ve araştırma sonuçlarına dayalı kalkınma hamlelerini başlatsak; böylece ekonomimizi büyütüp, hep beraber iki üç bin dolar fert başına gelir yerine bazılarımızın milyon dolarlar kazanmaları yanında ortalamayı on-onbeş bin dolarlara getirsek daha iyi olmaz mı? Olur olmasına da bizim Bill Gates gibi bilgi satarak dolar milyarderi olan vatandaşlarımıza tahammül edebileceğimizden şüphem var. Üstelik "Marifet iltifata tabidir" güzel sözünün mirasçısı olduğumuzu iddia etmemize rağmen.