Liderlik yine gündemde...

A -
A +

Aras Kargo Türkiye'de ama belki de dünyada bir ilke imza atıyor. Türkiye'nin her yerini tarayarak seçeceği 100 (yazıyla da yüz) genci 'İş Lideri' yetiştirmek üzere Avrupa Ekonomi Okulunda (European School of Economics) eğitecek. Bu okulun Rektörü Prof. Dr. Stefano D'Anna ile bu projenin ana hatlarını konuştuk geçen cumartesi TGRT HABER TV'deki 'İş Dünyamız' programında... Prof. D'Anna İş Liderliği konusunda uzun yıllardır kafa yoran bir bilim adamı. Liderliğin klasik 'Emret-Kontrol et' paradigmasıyla şekillenen yöneticilikten farklı olduğunu ortaya koydu programdaki konuşmasında. 'Yönetici işi doğru yapandır, lider ise doğru işi yapandır' deyişiyle vurgu yapılan 'liderlik'; özellikle rekabetin kızıştığı iş dünyasında farklılıklara kafa yorabilecek, bunun için gerekli yenilikçi (innovatif) bir şirket kültürünü cesaretle oluşturabilecek biri olarak tanımlanıyor. Son yıllarda hız kazanan değişimi cesaretle göğüsleyip yönetecek liderler bunun için gerekli. Çünkü uzun yıllar boyunca gelişmiş ve oturuşmuş bir düzeni değiştirmek her babayiğidin harcı değil. İnsanların rahatını kaçıracak yeni iş yapma usulleri ve iş süreçlerini tasarlamak ve uygulamak ancak 'Rüyası olan birinin' becerebileceği bir şey Prof. D'Anna'ya göre. Esas mesele de bu rüyaya inanan yeni liderlerin yetiştirilmesi. İşte bu konuda D'Anna bu işin aşağıdan yukarı değil, yukarıdan aşağıya gerçekleşebileceği iddiasında. Yani gerek aile fertlerinin gerekse diğer çalışanlarının arasından bu tür liderlerin ortaya çıkmasını beklemek yerine onları önceden seçip yetiştirmek gerektiğine inanıyor. Prof D'Anna ile ileride bu orijinal projenin gelişmesi ve detaylarını ekrana taşımak üzere sözleştik. Bu arada bundan dört beş yıl önce geldiğinde verdiği konferans sonrasında sorduğum ama konferansın moderatörü arkadaşın zaman darlığını bahane ederek geçiştirdiği soruyu sorma imkânım oldu kendisine: 'Sayın Profesör, batılı dediğimiz bilim adamları bunlara yönetim bilimciler de dâhil; eski Yunan'dan başlayıp Rönesans ve Reformla devam edip, sanayi çağına sıçrayıp, işin duygusal ve ruhsal tarafının gündeme geldiği zaman taa uzaklara Çin'e, Hint'e uzanıp oraların manevi ikliminden dem vuruyor onları referans alıyorlar. Orta Asya, Anadolu ve Orta Doğu'da bin yıllar boyu süren her yönüyle muhteşem bir dönemi görmezden geliyorlar. Bunun sebebi nedir sizce?..' D'Anna'nın cevabı 'Kötü halkla ilişkiler ve kötü reklam. Kendinizi tanıtmakta ve iletişimde çok zayıfsınız' oldu kısaca. Bir dahaki sefere bu konuyu biraz daha derinleştirmek istiyorum karşılaşırsak. Haklı mıyım sizce de?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.