Zihnimizde iz bırakan öyle fıkralar vardır bazen değil mi? Yıllar geçse tazeliğini ve nefasetini kaybetmez. İşte onlardan birini sizlerle paylaşayım bugün. Malum Anadolu tabiridir "Ev danası öküz olmaz!" derler. Öyle ya buzağılığından beri ailenin en küçük fertleriyle evin içinden biri gibi olan, ev içinde munis, sakin tavırlar sergileyen "koca öküz"ü ev halkı ciddiye almaz. Ne de olsa işte evin danasıdır. Ama komşunun aynı yaştaki öküzü daha bir etkileyici görünür ev halkına. İşte bu Anadolu özdeyişinin diğer bir versiyonu, anlatacağım olay. Olay diyorum çünkü, bir ölçüye kadar doğruluğunu tahkik etmiştim, geçen yılki Doğu Anadolu seyahatimde. Bizimkiler doğunun sarp dağları üzerinden aşan yollar açmaktadırlar. Şantiyede hummalı bir faaliyet vardır. O esnada yolu oralara düşen bir Amerikalı, çat pat Türkçesiyle bizimkilerle biraz yarenlik etmek ister. "Siz var burada ne yapmak?" Bizimkiler anlatırlar: "Coni biz burada karayolu inşa ediyoruz..." Coni şişinir, "Haa! Siz var bizim makineleri kullanmak!" "Evet Coni, makineler, dozerler, grayderler Amerikan malıdır." "Ben var çok sevinmek!" Coni mutlulukla "Türk-Amerikan dostluk, işbirlik, güzel bir örnek bu... Biz zaten Türklerle müttefik, Kore'de. Hani komünistleri beraber bum bum!.." "Tamam coni" derler bizimkiler gülerek. Coni şöyle etrafına bakınır, koca makinelerin arasında sırtında çok hoş bir semeri olan, besili bir eşeğin önündeki arpayı iştahla yemekte olduğunu görür. "Peki ama bu kadar Amerikan makine, teknoloji alet var olmak, bu eşek ne olmak?" Merkep bulunmadığı zaman!.. "Coni" der bizimkilerden biri "Bu eşek kadrolu elemandır. Arpası Ankara'dan tahsislidir. Çok önemli bir elemandır. Biz bunun üzerine çok ağır yük yükleriz. Sonra onu yol yapacağımız istikamete doğru salarız. Eşek dağa tırmanarak en doğru yeri ve istikameti bulur. Onun geçtiği yerleri işaretler, sonra da sizin makineleri kullanır, en doğru yerden ve en ucuza yolu yaparız." Coni hayrettedir: "Ben anladım şimdi, neden eşek burada!.. Peki ama eşek bulamazsanız ne olmak?" Bizimkiler taşı gediğine koyarlar: "O zaman Amerika'dan uzmanlar getiriyoruz!" Şimdi Amerika'nın Irak'ta neyi nasıl yapmaya çalıştığını bir de bu hikâye ile düşünün. Belki faydası olur. Ha Türkiye'ye de uyuyor bu fıkra diyorsanız, olur onu da düşünün. Düşünmek yasak değil ya canım.