Makro bakalım biraz da...

A -
A +

Bir nehir düşünelim, meselâ Tuna Nehri... Karadeniz'i berbat edecek boyutlarda kirlilik taşıyıp duruyor. Peki bu nehrin suları niçin kirli? Tabii, nehrin ve kollarının geçtiği yerlerdeki şehirler, şirketler, insanlar sorumsuzca her türlü çöpü, artığı nehre salıverdikleri için. Peki çare ne? Nehirle ilişkisi olan bütün unsurları önce çevre konusunda misyon sahibi kılmak, sonra da bu misyonun gereği onları nehri temiz tutma konusunda eğitip, geliştirmek; bu eğitim ve gelişim faaliyetlerinin, onların davranışlarını pozitif yönde etkilemesini sağlamak. Sözün nereye uzandığını tahmin ettiniz tabii. Bir şirket kötü kararlar almaktadır ve kötü kararlar şirketin faaliyet sonuçlarını menfi etkilemektedir. Peki bu kötü kararlar sadece üst yönetimin ürünüdür diyebilir miyiz? Hadi bazen, hatta çoğunlukla kötü kararlar üst yönetimden kaynaklanıyor diyelim; diyelim de her zaman olduğu gibi şöyle bir an kendimizi rahatlatalım. Ama gerçeğin böyle olmadığını biliyoruz. Nehir ilk kaynaktan çıkıştan itibaren kirlenmeye ya da temiz olmamaya başlıyor. O zaman, bir şirkette en alt kademedeki çalışandan genel müdüre kadar herkesin kaliteli karar almalarını sağlamak şart oluyor. İşin püf noktası da bu. Meselâ, bir çalışanımız hortumla bir yeri temizlemek için çeşmeyi ne kadar açması gerektiğine karar veriyor mu? Veriyor. O zaman bu kararı doğru vermesi şart değil mi? Evetse o zaman o kişinin bu karar anı için önceden hazırlanmış, eğitilmiş, bilinçlendirilmiş olması gerekmiyor mu? Hadi işi biraz daha büyütelim bugün. Bir ülke kötü yönetiliyorsa, o zaman bütün kötü kararları, -üstelik kendi elimizle seçtiğimiz- yöneticilere maletmemiz bize ne sağlar? Kocaman bir hiç. Örnek mi? Buyurun meselâ: "Çocuk artık 13-14 yaşına geldi. Arkadaşlarının arasında mahçup olmasın yavrucak. Bir cep telefonu da biz alalım. Ne yapalım devir böyle." Bu kararın kalitesini ölçmek için rakama ihtiyaç görürseniz buyrun; geçen yıl tek kalem ithal malı olarak cep telefonları için ödediğimiz döviz 1 milyar dolar. İnsan bazen de böyle şirketlerin dışına çıkıp, makro dertlenmek istiyor işte. İyi haftalar ve kaliteli kararlar dileğiyle.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.