Memleketten siyaset havaları

Bizim Mehmet Emin siyasetin ortasında göbeği kesilenlerdendir. Babası, dayıları siyasete soyunup belediye başkanlığı, milletvekilliği, bakanlık yapmış insanlardır. Bu bakımdan siyaset arenasından tanıdığı çoktur. Anlatıyor: "Geçenlerde Süleyman Demirel'le yıllarca siyaset yapmış sonraları siyaseti bırakıp üniversiteler kurmuş Prof. Dr. Orhan Oğuz ile beraberdik, kendisine 'Orhan Amca nasıl görüyorsunuz siyasi vaziyeti?' diye sordum. Yılların kurt politikacısının Anadolu kültürünün bütün tabiiliği ile verdiği cevap: Mehmet Emin, adamlar it gibi çalışıyorlar..." Bu millet kendisi için kimin nasıl çalıştığını çok iyi biliyor. Ankara'dan bizim kayınbiraderin kızı Gülüş anlatıyor: "Enişte, evde bizim entel çevreyle sohbet ederken ev işinde yardıma gelen hanıma takıldık 'Ayten Hanım alıyorsunuz kömürleri veriyorsunuz AK Parti'ye oyları!' Ayten Hanım öyle bir cevap verdi ki; 'Hanımefendi kusura bakmayın ve size karşı çıktığım anlamına almayın, efendim biz senelerdir kömür kullanmıyoruz doğalgaz abonesiyiz!' Enişte halimizi görmeliydin, hepimiz duman olduk." Gülüş'ün kayınvalidesinden daha önce de bahsettiğimi hatırlıyorum. Nazlı Hanım kırk yıllık 'Alamancı'. Biz bu sohbeti kaynatırken 'Resul Bey ben de bu konuda bir hatıramı anlatabilir miyim?' diye lafa karıştı. Aslında kendisi iyi bir dinleyicidir. Anlatıyor: "Geçen yıl Berlin'den arkadaşlarla Güneydoğu Anadolu'ya GAP gezisine gittik. Türkiye'yi boydan boya kesen bir otobüs yolculuğuydu. Epey yorucu oldu ama gerçekten memlekette neler olup bittiğini anlamamız hususunda fevkalade faydalı bir gezi oldu. Gezinin dönüş yolu Gaziantep-Adana üzerinden idi. Otobüsümüz meşhur Pozantı Dağlarını hiç zorlanmadan aşıp giderken yaşlı bir öğretmen hanım bir yandan 'Bizim memlekette dağlara yol yapmak çok zordur. Allah bu güzel yolları yapanlardan razı olsun, bizler de bu eserlerin kıymetini bilmeliyiz!' diyor bir yandan da gözyaşlarını siliyordu..." Demek ki neymiş? Millet kendisine hizmet edenleri daima takdir edermiş. Yeter ki bu imkân kendisine verilsin. İşte önümüzde böyle bir imkân daha konuldu. Herkes elini vicdanına koyar, seçimini yapar.