MESS yönetim ekolü

Ziraat Ekonomisi Bölümünde asistanlık yaparken, yurt dışına ihtisas için giden bir arkadaş Teknoloji Bölümü öğrencilerine verdiği "yönetim ve organizasyon" dersini bir başkasına devretmek istemişti. O zamanlar Makro ve Mikro İktisat, Ekonometri, Büyüme Teorileri, Ekonomik Analiz vesaire gibi dersler hocalar arasında daha bir prim yaptığı için kimse istekli olmamıştı. Bendenize kalmıştı dersin takdimi. Yıl 1972... Konunun yabancısıydım derhal literatür taramaya başladım. İzmir civarında bütün kütüphaneleri taradım. "Yönetim", "İş yönetimi", "Yönetim Bilimi" ile ilgili bulabildiğim kitap sayısı beşi altıyı geçmemişti. Birkaç tane de İngilizce dergi elime geçmişti. Her şeye rağmen, elimden geldiğince hazırlanıp o dersi bir iki sömestr vermiştim. O yıllarda ülke yeni yeni sanayileşmeye başlamıştı. "Şirket" olgusu gündeme yavaş yavaş oturmaya başlamıştı. "Özel Sektör"de şirketleşme emekleme çağındaydı. Rahmetli, Özal'a gelinceye kadar klasik hiyerarşik yönetim tarzı bütün ülkede yaygın bir şekilde uygulanmaktaydı. Genelde ve iş hayatında hızlı değişimin ilk farkına varanlardan biri olan rahmetli Özal, yurt dışandaki görevlerinden ayrılıp yurda dönünce ilk olarak "Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası" MESS'in Genel Sekreterliği görevinde iki yıl kadar görev yapmıştı. Turgut Özal'ın siyasî ve ekonomik düşünce yapısının şekillenmesinde önemli etkisi olduğuna inandığım MESS, 24 Nisan günü 38. olağan genel kurulunu yaptı. İşte MESS'i benim daha yakından tanımam yıllardır azimle ve kararlılıkla sürdürdüğü yönetim konusundaki yayınlarıyla olmuştur. Bu gayretin ne demek olduğunu yetmişli yıllarda üç beş kitapla bu konuda ders hazırlamak durumunda olan bendeniz biraz daha iyi anlarım desem hoş görürsünüz umarım. Ancak son yıllarda milyonlara varan yönetimle ilgili yayınlar arasından en etkili ve işe yarar olanlarını seçmek önem kazanmıştır. Bunun ne kadar zor olduğunu takdir edersiniz. Çünkü insanları yanlış yönlendirmek tehlikesi bilgi çağının en önemli handikaplarından olsa gerek... Nice başarılı yıllar diliyorum Gittikçe sertleşen, hatta "yokedici" hale gelen rekabet karşısında şirketlerimizin dayanma gücünün ancak "Bilgi" ve "Entelektüel sermaye" ile desteklenen yönetim bilinciyle mümkün olabileceğinin şuuruyla sendikal faaliyetlerini ve yayınlarını samimiyetle sürdüren MESS'e nice başarılı yıllar diliyorum. Şahsen tanışmaktan mutlu olduğum ve çok şeyler kazandığım Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Tuğrul Kudatgobilik, Genel Sekreter Avukat Sayın İsmet Sipahi'ye ve bitmez tükenmez bir enerjiyle MESS'e ve ülkesine hizmet için çırpınan Genel Sekreter Yardımcısı Sayın Dilek Kurt'a ve bütün MESS çalışanlarına gösterdikleri ilgi ve misafirperverlik için teşekkür ediyorum. Yazımı MESS'in yayınladığı kitaplardan birinden aldığım bir cümlecikle bitiriyorum: "İnsanların zamanlarını ve belli bir zaman için fiziksel varlıklarını satın alabilirsiniz; ancak, sevgiyi, sadakati ve adanmış kalpleri satın alamazsınız, bunları ancak kazanabilirsiniz..."