Mikro çözüm makro başarı

A -
A +

Kemal Derviş kendi mantığı içinde düşünüldüğü zaman Türkiye için bir şans olmuştur. Mantıklı konuşuyor, popülizme taviz vermiyor, gerçekleri korkmadan dile getiriyor. Hafta sonunda yaptığı konuşma ile de ülkeyi epey bir sarstı. Borsa psikolojik sınırın altına düştü, dolar fırladı. Minik bir kriz, daha doğrusu bir şok yaşadık. Bu şokları yaşamasak hastanın iyileşme ihtimali çok düşecek. Çünkü en ufak bir iyileşme durumunda panik tarzında gevşemeye eğilimli bir toplumuz. Hani Demirel'in meşhur ağzıyla "Hafıza-ı beşer nisyan ile mâluldür." Gerçekten daha bir iki ay önce yaşadığımız sıkıntıları unutuverip gideceğiz. Bu ise malum ağır hastalıktan birazcık başını kaldıran hastanın vücuduna aşırı yüklenen bir hayat temposuna girmesinin getireceği sonuçları doğurur. Sn. Ecevit bu mânâda çok temkinli gidiyor. İyi de yapıyor. Umarım belli bir süre sonra normal hayata döner. Şimdi gelelim bizim ekonomiye... Hangi toplantıya gitsem, herkes makro takılıyor. Mesela en son iş adamlarıyla ilgili bir toplantıya katıldım. Onlar da haklı olarak; gerek hazırladıkları raporlarda, gerekse konuşmalarda, makro göstergelere atıfta bulunuyor; devletin hantal yapısını, Ankara bürokrasisini, eğitim sistemini, insan haklarını, vergi ve kredilendirme sistemini eleştiriyor. Diğer bütün kişi ve kuruluşlarda da hep bu mantık hakim. Halbuki bizim kültürümüzün temel öğütlerinden biri de "Âleme nizam vermeye önce kendi elbisenin altındaki insandan başla"dır. Bu bakımdan ana krizleri ve bunun ardından gelecek artçı şokları çok iyi algılamalı, gerek fert ve aile, gerekse şirketler olarak bünyelerimizi en sert fırtınalara dayanıklı hale getirmenin yollarını aramalıyız. Ekonominin temel taşları olan kişi, aile ve şirketleri iyileştirmeye çalışmak, mikro analiz ve tedbirlere kafa yormayı gerektirir. Bu ise zor ve meşakkatli bir süreçtir. Bu ülkenin kaynaklarını sadece Ankara değil, özel sektör de kullanıyor. Kaynakları verimli kullanmayı şahıs ve şirketler bazında becerdiğimiz gün ekonomiden sorumlu bakanın ne dediğini kafaya daha az takabiliriz. Ama şimdi öyle bir lüksümüz yok. Avrupalı bir dikkatli davranmak zorunda ise, biz onbir dikkat etmeliyiz. Bu oranı nereden mi buldum? Fert başına milli gelirleri kabaca oranladım. Yanlışım varsa düzeltirim...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.