"Millî kahramanlara madalya taktım"

A -
A +

Almanya'dan 1977'de döndüm. Üç yıl süren ve sonunda mideye vuran hummalı bir çalışma sonrası (iki harf bir noktayı) ismimin önüne koyduktan sonra, ne hayaller kurmuştum. Ancak 1978-79-80 yılları Türkiye'nin en sıkıntılı dönemlerinden biri olmuştu. Her gün otuz kırk kişi ölüyordu, herkes içine kapanmış, kimse kimseyle âdeta konuşamaz olmuştu. "Seni gidi komünist", "Hadi ordan Faşist". Millet polisi dahi ikiye bölünmüştü. Üniversiteler bilim değil eğitim bile yapamıyordu. 1980 Eylül'ünde bir gün ihtilal oldu denildi. Ertesi gün olaylar bitti. Nasıl bittiyse?.. Neyse o konu bizim köşemizin çerçevesine oturmaz. Kuyruklar, yokluklar... Bu arada bir ses duyuldu: "Benim sevgili vatandaşlarım!" Tonton, sevimli, bilgili, oturaklı, yerine göre cesur, ne yaptığını bilen bir genç adam, karanlıkları yırtan bir enerji ve tutkuyla ülkenin önünü aydınlatmaya başlamıştı. Onun sayesinde ülkeyle ilgili rakamlar coğrafya kitaplarının tozlu sayfalarından milletin gözü önüne gelmeye başladı. Millî gelir, enflasyon, ihracat, ithalat rakamlarıyla tanıştırdı milleti. 80'li yıllarda ihracat 2.8 milyar dolar, ithalat üç küsur milyar dolarlar seviyesinde idi mesela. Ve o tonton bilge, "üç yıl içinde ihracatımızı 9 milyar dolara çıkaracağız" dediği zaman, herkes, ben de dahil "İşte Turgut Özal da politikaya ısınmaya ve politikanın gereği olan 'atıp savurmaya' başladı" dedik. "Neyle olacak bu?" dedik. "Nemiz var ki, dokuz milyar dolar etsin?" dedik. Daha neler neler dedik... Ama üç yılın sonunda yedi küsur milyar dolar ihracat yapabildiğimizi görmek üzerimizde sanki bomba tesiri yapmıştı. O günlerdeki sevincimizi gençlerimiz anlayamazlar. İşte o gün bugün bu ülkenin insanı rahmetli Turgut Özal'ın temelini attığı "serbest piyasa ekonomisi" düzeniyle tanıştı ve zamanla bu sistemi benimsedi. Bendenizin kendimce bir ölçüm oldu yıllar sonra "İnsan tabiatına uygun olmayan hiçbir sistem ve düzen başarılı olamaz" diye. Gerçi "insan" denilen varlığın zorluğu da meydanda. Ama ana hatları itibariyle insan serbestçe düşünebildiği, konuşabildiği ve iş yapabildiği zaman başarılı oluyor. İşte aradan geçen zaman içinde Özal'ın mirasına sahip çıkan hükümetler başarılı oldular. Çünkü rahmetli gerçek anlamda bir "çağdaş Yunus" idi. Bu satırları gençlerimiz son günlerde 100 milyar dolar ihracatı başaran 200 milyar doları hedef koyan milletimizin ne yaptığını daha iyi anlasınlar diye karaladım. Bu başarıda emeği geçen herkese teşekkür ediyor, hepsini "Millî Kahraman Madalyası" ile gönülden ödüllendiriyorum. Turgut Özal'ı gözyaşlarım ve rahmetle anıyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.