Mızıkçılar

Mahallede en fazla can sıkanları hatırlayın bakalım. Mızıkçılardı değil mi? Gerçekten çocuk gönüllerimizin saflığında en fazla mızıkçılar yara açmıştır. Hani laf anlamazlar, kavgacılar, edepsizler, şirretler ve benzerleriyle baş edebilirdik de, iş mızıkçılara gelince ne yapacağımızı şaşırırdık. Ne yapmak istediklerini kestirebilseniz, neden mızıkladıklarını anlasanız iş kolaydı. Ama ne mümkün. Neyi istedikleri, neyi istemedikleri, neyi beğendikleri, neyi beğenmedikleri, neye itiraz ettikleri, neye etmediklerini anlamak, oyunun ve mahallenin huzurunu sağlamak için her türlü fedakârlığı yaparsınız yine de mızıklar dururlardı da canımızı burnumuza getirirlerdi. Sonunda mahalle çocuklarının liderleri oyunu bozup yeniden başlatırlar, mızıkçıları devre dışı bırakırlardı da ağız tadıyla bir oyun oynamak mümkün olurdu. Ama bu mızıkçılar yine de kenardan mızıklamaya devam ederlerdi. Fakat eskisi kadar etkili olamadıklarını anlarlar ve mızıklamaktan vazgeçmeye karar verirler ve bunda samimi olduklarına mahalle halkına inandırabilirlerse tekrar oyunlara katılmalarına müsaade edilirdi. Bu mızıkçıları şöyle bir gözünüzün önüne getirin. Oyun becerileri zayıf, iletişim kurma istekleri olmayan, kaybetmeyi asla kabul edemeyen, hep başkalarının sırtından geçinmeyi, başkalarının gayretlerini kendi çıkarları için kullanmayı iyi beceren, kendileri çok fazla enerji sarf etmeden oyunu kazanmayı hedefleyen, oyunun kurallarını her defasında eleştiren, bugün kendi için doğru bulduğunu, yarın başkaları için yanlış bulan tipler değil miydi bunlar? Atsan atılmaz satsan satılmazlardı. Çünkü mahallenin çocuklarıydı. Ne de olsa arkadaş idiler. Onlara da sabredilmesi, herkes kadar hoşgörüyle karşılanmaları gerekirdi. Çünkü bazı günler yeri geldiğinde onlar olmasa oyun kurulamazdı. Oyunsuz bir mahalle düşünmek bile insanın gönlünü karartırdı... Bu mızıkçıları; bugünün bir eli bilgisayar oyununda, diğer eli internette, öbür eli televizyonda, öteki eli cep telefonunda olan çocuk ve gençlerinin anlamaları mümkün değil biliyorum. Çünkü onların sanal âleminde mızıkçılara pek rastlanmıyor olsa gerek. Belki bu konuda onlara şu anda TBMM'de olan bitenler yardımcı olabilir...