Ne oluyor?

Bendeniz askerde Ağır Havancı idim. Yani piyadenin en ağır silahlarından biriydi 106'lık havan topları. Hakiki mermiyle epey atış da yaptım. Topçular iyi bilirler; hedefi sağlam olarak tutturmak için 'çatala almak' tabir edilen bir işlem yapılır. Malum Rahmetli Fatih Sultan Mehmed Han tarafından bulunan havan topu sütre gerisine, yani bir engelin arkasına atış yapar. Bunun için tepenin zirvesine bir ileri gözetleyici yerleştirilir. Bu kişi elindeki aletlerle ve de kendi tecrübesini de katarak havan mevzisi ile hedef arasındaki mesafeyi ve istikameti kestirir ve ateş idare merkezine bu bilgileri telefon ya da telsizle ulaştırır. Ateş idareciler bu bilgileri kullanarak, havanları hedefe yöneltir ve bildirilen mesafeye uygun miktarda patlayıcıyı (buna barut hakkı denir) havanlara bildirir. Bataryadaki dört havan hedefe yöneltilir, barut hakları takılır. İşte burada bütün havanlar ateşlenmez, bir tanesi ateşlenir. Bu ilk merminin düştüğü yere göre havanlar sağa sola döndürülür ve hedefin ilerisine düştü ise barut hakkı azaltılır, kısa düştü ise artırılır. İşte buna 'Hedefi çatala almak' denir. İlk mermi hedefin tam üstüne isabet etse de ikinci bir atışla hedef çatala alınmaya çalışılır. Hedef çatala alınarak bulunan açı ve mesafeye güvenilir ve tüm batarya ateşlenir ve hedef halledilir. Ama bütün bu işlemler on onbeş saniyede olup bitmelidir... İnsanoğlu değişim rüzgârlarının savurmasıyla çağlar boyunca mutluluk ve refahı yakalamak üzere sürekli olarak kendine yeni hedefler belirlemiş, bu hedefleri yakalamak için çabalamış durmuş. Bendeniz bu çabaların son elli yılını bizzat yaşadım. Tarım çağından sanayi çağına geçilince acımasız kapitalist düzenle altüst olan sosyal dengeleri iyileştirmek için yirminci yüzyılın başında Marks'ın başını çektiği Komünist Düzen insanlığı mutluluğa doğru savurmaya çalıştı ancak mutluluk hedefinden ilerilere biraz da hayallere savrulduk. Sonra tekrar 'Liberalizm' anlayışı ile kapitalist düzene dönmeye çalıştık bu defa mutluluk bizim önümüzde kaldı. Son zamanlarda ne komünizmin, ne de 'Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler' tarzı sınırsız liberalizm ile insanoğlunun mutluluğu yakalayamadığını anladık, şimdi de 'Devletin belirli ölçüde ve de özellikle mali piyasalara müdahalesinin öngörüldüğü' bir sistem tavsiye ediliyor. Ümidimiz İslamiyet'in bindörtyüz yıldır tavsiye ettiği bu hedefi 'Çatala almış' olmamızdır. Askerî ve iktisadi kıt bilgilerimle ne olup bittiğini sesli düşünmeye çalıştım. 'Sürç-i lisan eyledikse affola...'