Neredeeeeen nereye!..

Babam rahmetliyi 'Yalın Yönetim' uygulamasını iş dünyasına hediye eden Toyota'cılar tanısalardı epey müşterek noktaları olduğunu görürlerdi. Rahmetli de Toyota'cılar gibi teknolojiye balıklama dalmazdı. Çok gerekli hatta elzem olduğuna kanaat getirmeden sadece 'herkeste var bende niye yok' mantığıyla teknolojiye yatırım yapmazdı. Mesela babamın hiç kol saati olmadı. 'Oğlum' derdi 'Evde saat, dükkanda saat, camide saat, çok sıkışırsan herkesin kolunda saat bana saat ne lazım, üstelik kol saati hızarda çalışırken bana mani oluyor...' Dükkanda telefon da olmadı hiç. Gereğinde yan komşumuz üzüm tüccarı İslamoğlu amcanın telefonunu kullanırdık. Benim telefon istememe 'Oğlum bu telefon bize ayda iki hadi bilemedin dört defa gerekiyor. Bunun için bir sürü masrafa ne gerek var, komşulardan bedeli mukabili işimizi görüyoruz, olmadı postane bir adım yer, gider oradan ararız İzmir'i, şimdi bir telefon için müracaat etsek zaten on seneye sıra gelmez, devren bir telefon almaya kalksak benim ona gücüm yetmez' der keser atardı... İşte o günlerde İzmir'i arayacak olurduk manyetolu telefonla. Karşıma santralci bir abla çıkardı, 'İzmir, şu numarayı bağlar mısınız?' dediğimde 'İzmirli Mehmet'in oğlu bugün çok yoğunuz normal bağlama beş altı saat sürer acele bir saate bağlanır yıldırım isterseniz on-on beş dakikada hazır olur, babana sor gel' derdi, ben de babamın huyunu bildiğim için 'Abla normal olsun acelemiz yok' derdim. Bu basit konuşmanın bedeli epey bir paraydı. Hele acele, yıldırım cep yakardı... Gelelim nereye geldiğimize. İzmir Bayraklı'daki hanım tarafından baba ocağında yılda birkaç gün geceleriz nostalji olsun diye. Yine her zamanki gibi fırınımızdan gevreği ekmeği aldım sonrasında 'Bayraklı Mandırasından da İzmir tulumu ve meşhur tuzsuz loru almak için içeri girdiğimde bir genç arkadaşın anket yapmakta olduğunu gördüm. Kulak kabarttım, duyduklarıma inanamadım. 'Efendim ben Türk-Telekom'dan geliyorum, şirketimizin uyguladığı fiyatlar konusunda fikrinizi almaya geldim, bu konuda bana fikrinizi söyleyebilir misiniz lütfen?' Dükkan sahibinin cevabı: 'Mümkün olsa telefon aboneliğimi iptal edeceğim ama dükkan olduğu için mecburen devam ediyoruz.' Burnundan kıl aldırmayan PTT idaresinden, müşterinin ayağına kadar giderek fiyatlandırma stratejisine baz teşkil edecek verileri bilimsel olarak toplamaya çalışan Türk-Telekom'a... Bu değişime ayak uyduramayan her şey değiştirilir, parti politikası, şirket stratejisi, kurum kültürü, hükümet anlayışı, anayasa, kanun, hukuk düzeni, yönetim tarzı ve bu değişime ayak bağı olan her şey. Zaman alır, zor olur, sabır ister ama sonunda dere mecrasını bir şekilde bulur.