Nice kırk yıllara...

A -
A +

Yarın elinizde tuttuğunuz bu şirin gazete 40. yaşını idrak etmiş olacak. Bir insan için kırk yaş olgunluk çağının başlangıcı sayılır. Bir şirket, bir müessese için de kırk yıl önemli bir zaman dilimidir. Hele Türkiye gibi her anı krizlerle dolu bir ortamda, hele hele basın gibi insan egolarının zirveleri zorladığı kurtlar sofrası misali bir sektörde kırk yılı geride bırakmak bir şirket için çok önemli bir başarıdır. Şirketlerin başarısında birçok faktör rol oynar. Bu konuda binlerce kitap, yüz binlerce makale bulabilirsiniz. Yıllardır bu konulara hasbelkader kafa yoran birisi olarak bendeniz başarı için 'Liderliği' en öne koyanlar tarafında yer almaktayım. Eğer; 'Benim için önemli olan bu gazetenin mükemmel olması değil, kimsenin kalbinin kırılmamasıdır', 'Ben işin başından beri en çok insana önem verdim, insana yatırım yaptım, insan enerjisi, gayreti, katılımı, sevgisi ile desteklenmeyen teknoloji hiçbir işe yaramaz', 'Bu müessesenin temeline sevgi ve güveni koyduk, bütün arkadaşlarımı severim onlar da beni severler, onlara güvenirim onlar da bana güvenirler', 'Bu gazete bizim değil milletin malıdır, O'na bu anlayışla sahip çıkmalı; milletin aynası olmalıyız', 'Ülkeye zarar vereceği ihtimali olan hiçbir manşet gazetecilik mesleğinin zirvesine oturtulsa, yüz bin tiraj sağlasa bile bizim gazetemizde yer bulamaz', 'İnsanları burnundan solur hale getiren bu yoğun ve stresli çağda biz onlara huzur vermeye çalışacağız, asla negatif duygulara prim vermeyeceğiz', 'Bu müessesede sendika başkanı benim, arkadaşlarımıza elimizden gelen en iyi maddî imkânları sağlamak benim en önemli görevimdir', 'Gazetecilik heyecan ister, heyecanını kaybeden bu işte başarılı olamaz' diyen bir lideriniz varsa sizin de böyle nice kırk yıllar yaşayacağına inandığınız bir gazeteniz olabilir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.