Niçin?

MCT (Management Center Türkiye) tarafından düzenlenen 10. İnsan Kaynakları Konferansı'nın bu yılki sloganı 'Başarının Yolu İnsandan Geçer' idi. Emeği geçen herkesi kutluyorum. İki gün boyunca konusunun uzmanı birçok konuşmacıyı zevkle dinlemek imkanını bulduk. Bu yılın ana konuşmacılarından biri de Bayan Danah Zohar'dı. Kırkbeş dakika süren konuşmasını katılımcılar nefes almadan dinlediler. İş hayatını ta derinlerden ele aldı ve 'Kuantum anlayış'ın en önemli prensibi olan 'evrende her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğu'na vurgu yaparak herkesi 'Bütünü Görme'ye çağırdı. Bu anlayışla insanı sadece ekonomik bir varlık olarak 'homo economicus' olarak algılayan kapitalizmi çok sert ifadelerle eleştirdi. Kapitalizme karşı olmadığını; ancak kafalarını yakışıklı makam odalarından çıkarmaya üşenen ya da korkan ve her şeyi kâr maksimizasyonu çerçevesinde ele alan bu egoist sistemin bu kafayla devam etmesi halinde en fazla elli yıl sonra dünyadaki bütün kaynakların tükeneceğini ve çevrenin geri gelmeyecek şekilde tahrip olacağını, bu haliyle kapitalizmin, ebedi açlığa mahkum olarak; önce etrafındakileri sonra ana baba ve çocuklarını en sonunda da kendini yiyip bitirdiğine inanılan mitolojik canavarlara benzediğini anlattı. Kapitalizmi bir din gibi değil bir ekonomik sistem olarak ele almak ve onu sürdürülebilir hale getirmek gerektiğini, iş dünyasının bunu becerebilecek imkan ve kapasiteye sahip olduğunu belirtti. Ancak bu imkan ve kapasiteyi Newtonist anlayışın şekillendirdiği dar kalıplarla kullanmanın mümkün olmadığını, insanlığın daha geniş bir perspektife muhtaç olduğunu, bunun için ise zihinsel zekamızı duygusal ve manevi zekamızla desteklememiz gerektiğini çok çarpıcı bir üslupla ortaya koydu. Manevî sermayenin işin içine konulması için insanların artık 'NİÇİN' sorularına cevap aramaları gerektiğini, mesela 'Bu şirket niçin var?', 'Ben niçin bu şirkette çalışıyorum?', 'Niçin bunu üretiyoruz?', 'Niçin bu şekilde üretiyoruz?' gibi soruları sabırla sormamız ve bunların cevaplarını samimiyetle vermemiz lazım geldiğini belirtti. Kuantum fiziğinde soruların cevapları ortaya getirdiğini ve de cevapların sınırlı ama soruların sınırsız olmasının gelişmenin esası olduğunu söyledi. Senelerin birikimini manevî zekanın oniki özelliğini özetlerken ortaya koyan Zohar, bütün dünyanın önemli problemi olan 'farklılıklara tahammül' konusunu vurguladı. Farklı insanları aşağı görmek bir yana onları farklılıklarını ortaya koyma cesaretlerinden ötürü kutlamak gerektiğini, çünkü gelişimin ana motorunun 'farklı fikirler' olduğunu belirtti. Farklı düşünenlere saygılar... Son cümleleri: "Şimdi çoğunuz 'Bu kadın ne güzel konuştu, bu işin kremasıydı' diyecek sonra şirketlerinize dönüp kâr ve para peşinde koşmaya devam edeceksiniz, ama şunu unutmayınız gelecekte sadece müşterilerine, hissedarlarına ve çalışanlarına değil, topluma, insanlığa ve geleceğe hizmet etmeye kendini adayan mütevazı liderler başarılı olacaklardır..." Zohar'ın söylediklerinden huzursuzluk duydu iseniz, iyiye işaret, o zaman kendinize, şirketinize, derneğinize, hükümetinize, devletinize yani bütün örgütlerinize 'Niçin?' sorularına cevap verebilecek yepyeni misyon ve vizyonlar kazandırmak için kollarınızı sıvayın. Böyle bir derdiniz yoksa sizinde yolunuz açık olsun, farklı düşünenlere saygı duyacaktık ya, işte o saygılardan size sunarız.