Şirketler de canlıdırlar ve diğer bütün canlılar gibi doğarlar, büyürler, gelişirler, olgunlaşır, yaşlanır ve ölürler. Bu acı gerçek bazan çok yakın örnekleriyle ortaya çıkıyor ve çok can yakıcı etkiler yapıyor. Özellikle iki binli yılların meşhur "anayasa fırlatmak" krizlerinde binlerce firmanın "ölüm"üne şahit olduk. Yüzbinlerce aileyi ve milyonlarca insanı etkileyen bu şirket ölümleri ülkenin en önemli meslelerinden biri olmalıdır. En azından "toprak erozyonu" kadar ilgi görmeli, "şirket erozyonlarının" önlenmesi için herkes elinden geleni yapmalıdır. Çünkü şirketlerin batmalarıyla beraber kaybettiğimiz milli servet, her yıl kaybedilen topraktan az değildir. Tabiatıyla hiçbir şirket sonsuza kadar yaşayamaz, ancak alınacak akıllı tedbirlerle, şirketler daha uzun ömürlü olabilirler. Alınacak tedbirlerin en önemlisi şirketin sağlam bir kültüre sahip olmasıdır. Şirket tabii bir gelişme seyriyle; içinde bulunduğu genel ve bölgesel kültürün, faaliyet gösterdiği sektörün, yönetici ve çalışanlarının, müşteri ve tedarikçilerinin ve daha birçok unsurun etkileriyle sağlam bir kültür oluşturabilirse, uzun ömürlü olma yolunda büyük bir adım atmış demektir. Çünkü zorlamalarla oluşturulmaya çalışan kültürel yapılar olumlu gelişmelere mani olmaktadır. Bu yüzden olsa gerek, Amerika'da birçok şirketin "Toplam kalite yönetimi" uygulamaya çalışırken battığı söylenir. Bu tür değişim projelerine ve tekniklerine kafa yormak için birinci şart, üst yönetimin bu tekniklere inanması ise, ikinci şart şirketin bu yeni teknikleri gönülden benimseyebileceği bir kültürel altyapıya sahip olmasıdır. İşte uzun ömürlü şirket olmanın en önemli şartı, değişen şartlara tabiî olarak ayak uydurabileceği bir kültürün varlığıdır. Bu ise en başta şirketteki birçok duvarın yıkılmasıyla gerçekleşebilir. Mesela yöneticilerle çalışanlar arasında, egoların, kibrin, tepeden bakmanın yükseltip güçlendirdiği duvarlar varsa, buna bağlı olarak şirketteki insanlar birbirleriyle "konuşabilmekte" sıkıntı içinde iseler, bu şirketin değişime ayak uydurması ve böylece uzun ömürlü olması mümkün değildir. Durumunuzu değerlendirin... O zaman oturun bütün çalışanlarınızla bir araya. Önce başarılı ve uzun ömürlü bir şirketin özelliklerini "hep beraber" yazın bir tahtaya. Sonra da bu "hep beraber" oluşturduğunuz listeyi, şirketin "Check-up" listesi olarak kabul edin ve durumunuzu değerlendirin. Bakın farkına varmadığınız ve şirketiniz bünyesini kemiren ne hastalıklar çıkacak ortaya. Olmuyor, yapamıyoruz, bir araya gelip konuşamıyoruz diyorsanız, bir "şirket doktoru" bulun bu iş için. Bunu da yapamıyorsanız, ölümünüzden kimseyi sorumlu tutmadığınıza dair bir not iliştirin, yakışlıklı makam masanızın bir kenarına ve işinize bakın.