Ondokuz imzaya yarım kilo kuru kahve!..

A -
A +

İzmir Enternasyonal Fuarı'na Müdür tayin edildiğimde, belediye börokrasisi dolayısıyla kamu idaresi konusunda çok fazla bir tecrübem yoktu. Fuar müdürlüğünün kurulu düzenine ayak uydurup işimi, başımı derde sokmadan yürütmek mümkündü. Kurulu düzeni öğrenmek üzere sistematik bir şekilde sondajlar yapmaya başladım. Göreve başladığımın üçüncü gününde elinde kocaman bir dosya ile yanımdan geçen bir personeli durdurdum ve odama çağırdım. Bana dosyanın içinde neler olduğunu ve bu dosya ile ilgili ne yaptığını sordum: "Sayın müdürüm, ben saymanlıkta görevliyim işim harcamalarla ilgili evrakı ilgili kişilere, büyük şehir belediyesi encümen üyelerine imzalatmaktır. Şimdi belediye binasına gidiyorum. Şu gördüğünüz dosyadaki evrakı imzalattırıp geleceğim." "Bu iş ne kadar sürer?" diye sordum: "İlgili şahısları yerlerinde bulabilirsem bu dosya iki günde imzalanır..." Evraklardan tesadüfen bir tanesini çektim. Şans bu ya tam da yönetim bilimine vak'a etüdü olacak bir evrak! Bir fatura... Hiç unutmuyorum yarım kilo kuru kahve, 3 paket çay 3 kilo şeker satın alınmış. Faturanın arkasında ondokuz imza yeri var. Hemen sayman arkadaşı çağırdım. Bana bu harcamanın nasıl yapıldığını anlatmasını istedim. İşte verdiği cevap: "Sayın müdürüm, her yıl başında bütçemizde ağırlama giderlerimiz belirtilir, yıl içinde bu fasıldan yapılan bütün harcamaların evrakı gerekli imzalar tamamlandıktan sonra Belediye Encümenine arzedilir. Sonra dosyalanır. Yıl sonunda gerekli inceleme yapılır. Ayrıca müfettişler geldiğinde de kontrol edilir ve onaylanır..." Prosedür böyle efendim!.. Düşünebiliyor musunuz, bir kilo şeker yarım kilo kahve satın alıp, misafire ikram edebilmek için gerekli prosedürü! Her türlü istihbarat ve savcılık soruşturmaları yapılıyor, halkın seçtiği bir Belediye Başkanı tarafından teklif edildikten sonra, İçişleri Bakanlığına bağlı bir memur olarak tasdiken tayin edilen bir kişiye yılda on kilo kahve, yirmi kilo şeker, otuz paket çay alma ve ikram etme yetkisini bile devredemediğiniz takdirde, o kimse Türkiye'nin dünyaya açılan penceresi diye övünülen bir organizasyonu nasıl geliştirebilir? Bu yüzden, Fuar idaresinin sanayi ve ticaret odaları, borsa ve üniversitenin ilgili bölümlerinin katılımıyla bir anonim şirket statüsüne kavuşturulması için dört yıl mücadele verdik. Bu gayretlerin sonunda İZFAŞ doğdu. İzmir Fuarı yöneticileri şimdi 19 imzayla yarım kilo kahve almaktan kurtulmuşlardır. Ancak bu durumda olan binlerce onbinlerce kamu yöneticisi de ümitle yeni kamu yönetimi kanununun yürürlüğe girmesini beklemektedirler. Çünkü son yıllarda "yıkıcı" değil adeta "yok edici" hale gelen rekabet karşısında özelde olsun kamuda olsun bütün yöneticilerimizi "güçlendirmek" zorundayız. Aksi takdirde yok olur gideriz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.