Memlekette olan biteni yarım asırdır şuurlu ve aklı erer bir şekilde yaşamış biriyim. Altmış ihtilali denilen olayın can yakıcı sonuçlarını ve ihtilal öncesi ortalığı velveleye veren iddiaların temelsizliğini içinde yaşayarak, canlı şahitlerinden dinleyerek idrak etmişim. Ondan sonra olan bir sürü darbe ve benzeri olayları yaşamışım. Bütün bu olaylar esnasında herkes gibi ben de bu mazlum milletin bir ferdi olarak 'Aman devlete bir zarar gelmesin, bugünler de geçer, sabredelim, birlik ve beraberliğimizi bozmayalım' diyen, milletin arasında fitne çıkmasını önlemek için birçok şeyi sineye çeken 'Anadolu insanı'nın arasında yaşadım. Ve de hep bir özlemin verdiği ümitle bu yaşıma kadar da geldim: "Bir gün gelir millet gerçek mânâda birlik olur, siyaset hakikaten hizmet için yapılır 'tek yürek, tek cihet, tek hedef' halinde önce ülkemize sonra da tüm insanlığa faydalı olmak için gayret gösterilir, ülkenin genel kültür seviyesi yükseldikçe siyaset arenasına da kalite gelir, kendini aşmış sağlam karakterli ve olgun siyasetçiler ülkeyi alır 'kızıl elmaya' doğru taşırlar". Kafamda çizdiğim bu siyasetçi modeline en uygun düşen kişilerin başında da şu satırları yazdığım sırada helikopter kazasında kaybettiğimiz Muhsin Yazıcıoğlu gelir. Kendisiyle şahsen birkaç defa görüşme imkânım oldu. Ama benim de yakınlığım olan Rahmetli Ahmet Arvasi Beyin talebelerinden yıllardır dinlediklerim O'nun gerçekten örnek olgunlukta bir kişiliğe sahip olduğudur. Ben de Sivas'ta yaşıyor olsaydım herhalde O'na oy verirdim. Kıymetli Muhsin Yazıcıoğlu'na, İHA Muhabiri İsmail kardeşimize ve diğer kardeşlerimize Allah-ü Teala'dan rahmetler diliyorum. Allah hepimize, hayatını kaybedenlerin aile fertlerine ve sevenlerine sabr-ı cemil nasip eylesin. Acımız gerçekten büyük.