Oyunu kuralına göre oynayalım!

A -
A +

Yıllardır beynimizi yıkadılar ve bizi şartlandırdılar. "Politika, gerginlik, kavga, atışma, demektir." Bu paradigmayı bir türlü atamadık kafamızdan. Hatta geçenlerde Deniz Baykal ve Recep Tayyip Erdoğan beylerin televizyonda -sebebi ne olursa olsun sakin sakin tartışmalarını dahi yadırgadık. Ancak paradigmanın millete mi yoksa basına mı ait olduğundan bendeniz şüpheliyim. Gözlemlediğim kadarıyla basınımız biraz bu durumu körüklüyor. Ancak millet de kavgaya prim verip, çok yaygara koparan medyaya rağbet edince, politika kavgasız olmuyor. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunda bendeniz de vardım. Durumu özetliyeyim. Cumhurbaşkanı, ya da diğer bir devlet üst düzey yetkilisinin etrafı basın mensuplarınca sarılıyor. Sorular yöneltiliyor. Makul cevaplar alındıkça durumu gerdiren sorularla basın o yetkiliden bir söz koparmaya çalışıyor. Çoğu zaman da bunda başarı sağlıyor ve manşeti kurtarıyorlar! O akşam da öyle olmuştu. Sayın Cumhurbaşkanı seçimlerden sonra başbakanı tayin edecek midir? Elbette bu anayasa gereğidir. Peki kimi tayin edecektir? Anayasa ve teamüller gereği uygun gördüğü, başbakanlık için durumu uygun olan birini. Bütün bunlar malum değil mi? Malum. O zaman buradan manşet çıkar mı? Çıkmaz... O halde devam. "Filan partinin seçimlerde önde çıkması durumunda, o partinin genel başkanı yasaklı olduğuna göre kimi başbakan seçeceksiniz, o partinin seçime katılamıyan ve dolayısıyla milletvekili olamıyacak olan Genel Başkanının seçtiği kişiyi mi?" Soruyu buraya kadar gerdirince Cumhurbaşkanından "Hele seçimleri hayırlısıyla bir bitirelim, sonuçları alalım, bunu o zaman düşünürüz" cevabını alma ihtimali azalıyor ve de bütün gazetelerin, bizimki de dahil manşeti ortaya çıkıyor. "Cumhurbaşkanı başbakanı ben tayin ederim dedi." İyi ya anayasa gereği değil mi bu? diye şaşıranlara çentik ve spotta açıklama. "Cumhurbaşkanı sorular üzerine şöyle şöyle dedi..." Ne olursunuz artık şu demokrasi oyununu kaidesine göre oynamaya gayret edelim. Ya milletin son kararını bir defa daha gözden geçirmesini sağlayacak çağdaş seçim kanunlarını bir an önce çıkaralım, ya da millete sorduğumuz soruya aldığımız cevaba ve de mevcut anayasa ve kanunlara göre yolumuza devam edelim. Bunu hakkıyla beceremediğimiz için Avrupa Birliği'ne giden yolda da yeterince hızlı ilerliyemiyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.