Politikaya bulaşmayacağız, tamam da...

A -
A +

Dün akşam bir TV kanalında muhalefet partilerinden birine mensup bir milletvekilini dinledim. Parti ve isim vermiyorum. Çünkü parti ve isimlerle işim olmaz. Zihniyetle uğraşmayı severim. Programın sunucuları da belli ölçüde o partinin zihniyetinde olduklarından olacak, hiç kesmeden dinlediler uzun uzun. Milletvekili hâlâ "slogan cumhuriyeti"nde yaşadığını sanıyordu. Her meseleyi sloganlaştırmak ve her defasında konuyu rejimin çökme endişesine ve cumhuriyetin yıkılmasına bağlayarak belki yarım saatten fazla konuştu. Türkiye'ye ilk defa gelmiş ve de bu konuşmasının tercümesini dinlemiş olsa bir yabancı; dört yıldır Türkiye'nin bir yangın yerine döndüğünü hiç ama hiçbir iyi şey yapılmadığını, ekonominin çok berbart olduğunu, demokratikleşme yolunda hiçbir adım atılmadığnı, yıllardır kendilerinin ellerinin tersiyle ittikleri Avrupa Birliği üyeliği konusunda ortaklık öncesi müzakerelerin başlamadığını, ihracatın yüz milyara varmadığını, ihracatta 2023 vizyonunun beşyüz milyar olarak telaffuz edilmediğini, ülkesi ve milleti için canla başla çalışan hiç kimsenin olmadığını, ülkenin neredeyse çökmekte olduğunu, her tarafı cumhuriyet düşmanlarının sardığını, daha ne kadar olumsuzluk varsa hepsini ve de beden dilinde hiç falso yapmadan saydı döktü... Zaten kendisi beden diline hakim olmayı öğreten bir meslek erbabıydı eskiden. Sonra oturup; acaba dedim dünyada bu kadar mesnetsiz, projesiz, vizyonsuz bir muhalefet var mıdır? Bir milletin bir ferdi, bu vatanın bir evladı olarak artık bizim neslin prim yapan "çenebaz politikacı" tipinden gına geldi. Sabırla acaba ülke meselelerinin bir tanesine bir tek çözüm teklif eder mi diye sonuna kadar dinledim. Ama maalesef konuşma tamamen kuru gürültü olarak tamamlandı. O zaman akla şu geliyor: Bu politika denilen müesseseyi de yenilemek gerek... Bunun için de en önemli adım atıldı Türkiye'de. Malum seçilme yaşı yirmi beşe düştü. Bu işin paradigmasını değiştirelim Şimdi bu kadar gerilmişken müsaadenizle bir ahkam da ben keseyim! Lütfen ne olur hangi parti ve görüşten olursanız olun becerebilenler kendilerini, benim gibi beceremiyenler varsa çocuklarını bu politika işine yönledirsinler ve bu işin paradigmasını el birliğiyle değiştirelim. "Politikanın Mecliste ve sağda solda hava atmak, bol maaşlı ve de kaymaklı emeklilik için ve de eşe dosta menfaat sağlamak için değil, kelimenin tam manasıyla vatan ve millet için yapılan kutsal bir görev ve hizmet yarışı olduğu anlayışını bizden sonraki nesillere miras bırakalım..." Bizim nesil bu tarz kısır çekişmeler yüzünden çok çekti, bizden sonrakiler mutlu, müreffeh ve olgun insanlar ilkeleri olan bir Türkiye'de yaşasınlar. Ne diyeyim, beni bu köşede siyaset yazmaya mecbur edenler utansın!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.