Pupa yelken!

Dünyanın en zor işi nedir sizce? Bana sorarsanız 'Karar vermek' derim. Gerçekten karar vermek insanın bütün benliğini sarsan bir faaliyettir. Aslında her en hepimiz kesintisiz bir şekilde kararlar alır dururuz. Ancak bir organizasyonun sorumlusu olarak 'karar vermek' kişisel karar verme sürecinden çok daha ağır bir iştir. İnsanı gerçekten yıpratır. Bu yüzden yöneticileri en fazla yıpratan iştir 'karar vermek'. Amerika'da gazete reklâmlarında 'decition maker'lara yani 'Karar Vericiler'e hitap edilir. 'Yönetim' işiyle 'karar verme' eş değer tutulur. Kaliteli kararlar kaliteli sonuçlara ulaştırır. Bu yüzden karar kalitesinin artırılması bir organizasyon için hayati öneme haizdir. Özellikle iş hayatının olmazsa olmazı haline gelen 'hızlı karar almayı' da düşünürsek yönetim işinin son yıllarda ne kadar zorlaştığını anlamak daha kolaylaşır. Doğru ve hızlı karar vermek için yöneticilerin dinç bir beyne sahip olmaları gerekir. Bunun öncelikli yolu rutin operasyonlardan ellerini ve eteklerini çekmeleridir. Diğer bir deyişle 'yetki devretmeleri'dir. Organizasyon içinde yetki devredebilecek çalışanların yetiştirilmesi yöneticinin önde gelen görevlerindendir. Çünkü yetki devretmeleri tavsiye edilen yöneticilerin ilk söyledikleri 'Gösterin yetkimi devredeceğim kişileri hemen devredeyim. Yok ki böyle bir imkân'dır. Yetkilerini devredebilecekleri elemanları yetiştirmemiş olmanın kendi kabahatleri olduğunu düşünmek bile istemezler. Rutinleri devrederek salim kafayla dünyada ne olup bittiğini algılama imkânına kavuşan yönetici doğru ve hızlı karar vermenin ön şartını yerine getirmiş demektir. Şimdi artık 'Üst Yönetim Takımı'nı kurmaya sıra gelmiştir. Bunu da başarıyla becerebilirse o zaman uygun şekilde 'istişare etme' imkânına kavuşmuş demektir ki; bu da ona hızlı ve kaliteli kararlar almanın yolunu açar. İşte şimdi; "Eskiden büyük balık küçük balığı yutar denilirdi, şimdi ise 'hızlı balık yavaş balığı yutar' diyen Amerikalı!" bir yönetim gurusunun ne demek istediğini anlayabilir ve global bir şirket olmak için iş hayatının sert rüzgârlarını şirketinin yelkenlerine doldurup pupa yelken rekabet denizlerine açılabilir. Bugün yine coşmuşum değil mi?..