Rahat et rahat ettir!

A -
A +

"Beden dili" konusunun bizim taraftaki uygulamasının "İlm-i kıyafet" olduğunu öğrendiğimde bayağı bir rahatlamıştım. Zira yönetim konusunda bütün dünyayı saran Amerikan kültürü "Body language" ile yıllarca kafamızı ütülemişti. Eskiden şimdi Amerikan filmlerinde gördüğümüz gibi bizim kasabalarda da "hâkimler" varmış. "Kadı" denilen bu kimseler bir davayı görürken davalıyı, davacıyı, şahitleri dinler ve kararını verirmiş. Bazen "Kadı Efendi" kararsız kalınca önce bir sessizliğe bürünür, uzun bir tefekkür seansından sonra âniden haksız olduğuna inandığı kimseye döner ve sertçe bir şey sorarmış. İşte bu anda o kişinin beden dilini okumaya çalışır, gereğinde bu gözlemden elde ettiği neticeyi de bir hukukî tutamak olarak değerlendirirmiş. İşte sosyal bilimcilere göre iletişimin yüzde sekseni bu "beden dili" ile gerçekleşiyormuş. Yani iletişimde kelimelerin etkisi yüzde yirmi ise, o kelimelerin söyleniş tarzı, ses tonu, sesin monoton olup olmaması, jestler (el, kol ve beden hareketleri) mimikler (yüz ifadeleri), konuşmacının kıyafeti, kullandığı aksesuarlar, makyajı ile ifade edilen beden dili yüzde seksen etkili imiş. Gerçekten özellikle televizyonda konuşmacının görüntüsü daha yoğun olarak takip edilebildiği için beden dili zamanımızda daha da etkilidir denilebilir. Özellikle "yöneticiliğin" bırakılıp "liderlik" etmenin, yani insanların duygularına daha fazla değer ve önem vermenin konuşulduğu günümüzde "liderlik" iddiasında olanların beden dillerine de hâkim olmaları gerekmektedir. Ancak bir diğer bilimsel gerçek de insanların "beden dilleri"ne "kullandıkları kelimeler"den daha zor hâkim olabildikleridir. Zira "testi içindekini sızdırır." Bu durumda konuşmaları önceden hazırlayıp prompter'den (hani o ilk defa rahmetli Özal'ın kullandığı, konuşma kürsüsünün iki yanındaki konuşma metinlerinin elektronik olarak aktığı iki şeffaf cam) okumak, böylece kelimelerde hatayı önlemek mümkün. Ama beden dilini kontrol etmek bu kadar kolay değil. İşte onun için liderlikte samîmiyet çok önemli. Şimdi elini tehdit eder gibi devamlı suratımıza doğru sallayarak konuşan Sayın Kılıçdaroğlu'na konuşması esnasında eline bir şeyler almasını tavsiye ederiz. Görünen o ki O'nu bir müddet daha televizyonlarda göreceğiz. Bu tavsiyeyi kibarca yapabilmek için bugün köşemizi feda ettik. Umarım faydalanır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.