Seçim güzeldir

Ortalık günlerdir siyasi partilerin adaylarının belirlenmesi haberleriyle çalkalandı durdu. Adaylar belirlendikten sonra bu çalkantı bir müddet daha hissedilir, sonra kervan yoluna devam eder... Basın her olayda olduğu gibi işin daha ziyade magazin yönüyle ilgili. Meclis çalışmalarına ne ölçüde katkıda bulunabileceği tartışılabilir, birtakım, kendi alanlarında şöhret olmuş kişilerin aday olmaları en çok kullanılan haberler arasında. Aslında demokrasimizin temellerini sağlamlaştıracak ve meclisin kalitesini daha da artıracak olan adayların 'dar bölgelerde ve de o bölgenin insanları tarafından belirleneceği' bir düzenlemenin gereğini düşünen konuşan ve savunanlar çok fazla değil. Çoğunluk işi oluruna bırakmış durumda. Seçim kanununun gerek baraj (ki yüksek olduğu AB tarafından da söylenip duruyor) gerekse ön seçim konularında yeniden düzenlenmesi konusunu hararetle savunanların başında Prof. Dr. Mehmet Altan geliyor. Bendeniz de bu konuyu birkaç defa gündeme getirdiğimi hatırlıyorum. Son sekiz yıllık konjonktürde yüreğinin, ülkesi için samimiyetle attığına inandığım Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın aday belirlemesi şahsen bana sıkıntı vermemiştir. Çünkü çok esaslı şekilde istişare yaptığını biliyorum. Aslında seçim kanununda ön seçim şartı getirilmiş olsaydı AK Parti aday listelerinin yüzde on beş yirmi oranında değişeceğini tahmin ediyorum. Ancak demokrasimizin geleceğini sağlama almak bakımından 'siyasi partilerimizin parti içi demokrasiye kavuşturulmalarını' çok önemli buluyorum. Yeni Anayasa hazırlanırken seçim konusunun da AB standartlarına kavuşturulmasını umuyor, dünya standartlarına yakın olgunluğa kavuşma yolunda olan demokrasimizin bir seçimi daha yapabiliyor olmasının keyfini yaşarken, bütün siyasi partilerimize çalışmalarında başarılar diliyorum.