Sevgili Arman Hoca'ya veda

"İş dünyasının en önemli problemi nedir?" sorusu size sorulsa ne cevap verirdiniz? İşte bu sorunun cevabını bulmakla yıllar boyu uğraşan biriydi Arman Kırım. Kendisiyle on yedi yıl önce tanışmıştık. İlk tanışmamız birlikte izlediğimiz bir yabancı yönetim 'gurusunun' konferansında olmuştu. Sonra kendisini o yıllardan beri sabırla sürdürdüğümüz 'İş Dünyamız' programına davet etmiş ve bu vesileyle daha bir yakından tanışmak imkânı bulmuştuk... Arman Hocayla aralıklarla sürdürdüğümüz sohbetlerde kendisiyle hemfikir olduğumuz konu "Türkiye'de gerek kamuda gerekse özel sektörde yönetimin kalitesinin düşük, bu çerçevede iş hayatının en önemli probleminin yönetim kalitesinin artırılması olduğu" olmuştur. Kendisini yurt dışında sürdürdüğü akademik çalışmaların genişlettiği vizyonuyla geliştiren Arman Hoca, sıcakkanlı ve de Ege deyişiyle "deliganlı" karakterinin sağladığı mütevazı kişiliğiyle iş dünyasının içine dalarak bildim bileli gerçekleşmesini istediğimiz "Teoriyle pratiği birleştirme başarısı"nı göstermişti. "Yönetim işi atla deve bir şey değil Resul" demişti bir gün ve; "Ama patronlara bu işin önemini ve de pratiğini sunmak lazım. Çünkü onlar canla başla didinip çalışıp bir yerlere gelmişler, şimdi onlara 'stratejik düşünme ve davranma' konusunda yardımcı olunmalı. Bu konuda onlara ürkütücü ağır teorik bilgilerden ziyade pratik, uygulanabilir bilgileri sunmak gerekiyor. Sıkılmadan okuyabilecekleri ve korkmadan uygulayabilecekleri yönetim pratiklerini veren yayınlara ve seminerlere ihtiyaç var" diye de devam etmişti yıllar önce... Sonrasında da Türkiye'nin en çok okunan yönetim kitaplarına imza atmıştı. Bizim gazetede bu misyon çerçevesinde "Business" sayfasını hazırlamaya başladığı gün en çok sevinenlerin başında ben vardım. Heyecanlı bir başlangıç yapmıştı ve bu heyecanını son nefesine kadar sürdürdü. Bizim hanım onun vefatına en çok üzülenlerden oldu; "Arman Kırım bana ekonomi ve yönetim konusunu sevdiren kişi olmuştu, yazılarını okuma ihtiyacı duyduğum bir yazarımızdı" dedi dün. Bu, Hoca'nın bildiklerini herkesle paylaşabilme kabiliyetinin önemli bir göstergesi olmalıdır. Gazetemizdeki yeri yanında, Türkiye İş ve Yönetim Dünyası'ndaki yeri zor doldurulacak bir "Düşünür"ü kaybetmenin acısıyla doluyum. Herkese ama onu gazetemize kazandıran parlak talebesi Mustafa Selçuk'a ve özellikle ailesine başsağlığı, kendisine Allahü teâladan rahmetler diliyorum.