Şişenin dar boğazı

İş Dünyamız köşesinde epey bir zamandır sizlerle beraberiz. Bu köşede daha ziyade iş hayatının önemli bir boyutunu oluşturan 'Yönetim' diğer bir ifadeyle 'İş İdaresi' konusunda bilgi paylaşmaya çalışıyoruz. Bu konu bütün dünyada üzerinde çok önemle durulan ve en fazla kafa yorulan bilim dallarından biridir. Çünkü yönetim değişim dalgalarından en fazla etkilenen bilim dallarındandır. Ayrıca yönetim ekonomik ve siyasi konjonktürden aşırı etkilendiği gibi sosyoloji, psikoloji gibi temelleri halen tartışmalı olan bilim dallarıyla yakından ilgilidir. Bütün bunları; bundan sonra yazar ve köşe olarak daha okunur olma endişesiyle ekonomik ve siyasi konulara girmek gibi bir niyetle yazdığımı düşünmeyiniz. Çok gerekli olmadıkça bu konulara girmediğimi biliyorsunuz. Bu girişi yapmamın sebebi iş hayatını bir kavanoz içinde sanmadığımı belirtmek içindir. İş dünyasının önünü en ziyade karartan siyasi istikrarsızlıktır. Bunu bütün dehşetiyle bundan önceki dönemde yaşadık. Bu istikrarın korunmasında herkes elinden geleni yapmak zorundadır. Bunun yolu ise demokrasiyi eksiksiz işletmekle olur. Millet bundan önceki seçimlerde bir partiyi ki; genel başkanı siyasi yasaklıydı, tek başına iktidar yaptı, bütün ülke bunu tam bir siyasi olgunlukla karşıladı, hiç kimse başlangıçta eski defterleri kurcalamadı. Bundan sonraki seçimlere kadar bu olgunluğu devam ettirir ve bir iki defa daha seçimle hükümet kurma başarısını gösterebilirsek ülkenin önü açılır. Çünkü o zaman millet gücünün farkına varır ve demokrasi tam olarak kökleşmeye başlar. Bu bakımdan başta Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız ve tüm siyasi parti liderlerimiz olmak üzere bütün sivil toplum kuruluşlarımızın ve vatandaşlarımızın bu çetrefil dönemi sükunetle atlatmak için gayret göstermemiz gerekmektedir. Bunun için ise modern yönetim teknikleri fevkalade yardımcı olabilir. Mesela 'değişimi algılamak ve yönetmek', 'takım olmak', 'liderlik', 'vizyon koymak ve paylaşmak', 'yetki devri' ya da daha güncel deyimiyle 'güçlendirme', 'dikey ve yatay iletişim', şirketler için 'müşteri odaklı', devletler için 'millet odaklı olmak' ve benzeri konularda bilgilerimizi tazelesek ülkemizin önü açılır aldığımız mesafeye kendimiz de şaşırırız. Malum organizasyonlarda şişenin darboğazı çoğunlukla 'yönetim' olmaktadır.