Oturduğumuz semtin civarında birçok tekstil ve konfeksiyon fabrikası var. Bu fabrikaların çoğunun da "Fabrikadan Satış" mağazaları mevcut. Durum böyle olunca ve de iki kızınızla aynı sitede oturan yarım emekli pozisyonda dört torunlu bir dede olduğunuz zaman o mağazalara bol bol "götürülürsünüz." Şimdi bu mağazalardan birinde yaşadığım bir olayı sizlere anlatacağım ve hakemliğinize başvuracağım müsaadenizle... Bizimkilerin sık ziyaret ettikleri bir konfeksiyon fabrika satış mağazası var. Genellikle birkaç ayda bir uğrarız oraya. Genelde içeri girdiğimizde hiçbir karşılama cümleciği ya da tebessümcüğü dahi göremezsiniz. Malı seçer, fiyatını öder, çıkar gidersiniz. Tezgâhtar erkekler neyse de, patron görünümlü, oldukça kilolu ve de asık suratlı "o hanım"ın o gün mağazada olmamasını dilerim içimden. Çünkü "o"nu görünce bir iç sıkıntısı yaşarım. Bugüne kadar hiçbir şey söylemedim. Dün gittik boy boy afişler asmışlar "Her şey yarı fiyatına" diye. Bizimkiler girdiler, bendeniz arabada oturdum "o kadın"ı görünce... İş epey uzayınca mağazaya girmek zorunda kaldım. Tam o sırada alışveriş bitmiş, sıra ödemeye gelmiş. Mağazanın giriş kapısında her çeşit kredi kartının logosu var. Bunun dışında ödeme şekliyle ilgili hiçbir duyuru yok. Bundan önceleri bazen nakit bazen kredi kartıyla ödeme yaptığımız oluyordu. Hanım, ben mağazaya girince ödemeyi benim yapmamı istedi. Ben de kredi kartını çıkarıp "o kadın"a uzattım. Oturduğu masanın üzerine koyduğu madeni yemek tepsisinden bir taraftan yemek yerken, bana ödemeyi nakit yapmamız gerektiğini fısıldadı. Ben de kredi kartımı işaret ederek "Bu da nakit ödemedir" dedim. "Hani biz tenzilatlı satış yapıyoruz ya, o yüzden yüzde şu kadar kredi kartı komisyonu dolayısıyla nakit ödeyebilecekseniz nakit ödeyin" dedi. Ben de "Tenzilat yaptığınızı afişlerde duyurmuşsunuz. O afişlere tenzilatlı satışlarda kredi kartıyla ödeme yapılmaz diye bir duyurunuz yok, bunu bize önceden de hatırlatmadınız. Biz buranın belki on yıllık müşterisiyiz. Hadi güleryüzle karşılamıyorsunuz, hiç olmazsa biraz müşteriye saygılı olun" dedim. Kadının cevabı "Biz de burada on yıldır çalışıyoruz" gibi abuk bir cümle oldu. Bu fabrika yurt dışına da konfeksiyon satıyor olmalı. Ya da fason imalat yapıyor en azından. Aynı davranışı yabancı müşterilere de uyguluyorsa, birkaç seneye batar gider dedim kendi kendime. Hanım ise, "Biz malımızı alır, nasıl ödeniyorsa öder, gideriz. Sen insanlarla bu şekilde konuşmamalısın. İşine gelirse alırsın, gelmezse çeker gidersin, başka yerden alırsın. Firmanın malını beğeniyorsan, fiyatı da uygunsa satıcının suratı, davranışı seni ilgilendirmez" dedi. Sizce kim haklı?