Tamir işi sabır ister!

A -
A +

Her meslekte öyle midir, bilmem, hatta her marangoz için gerçerli midir onu da bilemem. Ama bildiğim bir şey varsa bir şeyin yenisini yapmak, o şeyin eskisini tamir etmekten daha kolaydır. Rahmetli babam ve bendeniz üçüncü sınıf marangoz ustası olduğumuz için özellikle tamir işinde çok zorlanırdık. Çoğu zaman da gözümüz kesmeyen tamir işlerini ustalara yönlendirirdik. Tabiî bu da bir olgunluktur takdir edersiniz. Her usta bizim gibi kolay çizdirmez karizmayı. Ama eski bir eşyayı tamir etmenin de kendine göre zevkli bir yanı vardır tabii. Özellikle antika değeri olan eşyayı orijinaline yakın restore eden sanatlkârları düşünün. İşte bu tamir işi zordur vesselam. Usta olacaksın, mütevazı olacaksın, sabırlı olacaksın, danışmaktan korkmayacaksın, sebatkar olacaksın, cesur olacaksın, işinle uğraşırken sağdan soldan gelen tenkitlere ve bazan da alaylı takılmalara dayanacaksın ve de yenisini yapsan beş kazanacağın zamanı ustalık kariyerini çizdirmemek üzere ikiye yapacaksın. Şimdiii. Son elli altmış yıldır ya da aklım erdiği son yarım asırdır bu ölçütlere göre değerlendirdiğim zaman ülke ekonomisinde olan biteni durum anlaşılır hale geliyor. Yani esnaf kültürü burada da imdada yetişiyor. Hemen hemen bütün hükümetler enkaz devraldıklarını ve önce bu enkazı tamir edeceklerini söylerler. Ancak çoğunun beceremediği bu tamir işi olmuştur. Tamire başladıktan sonra gerekli ustalıkları olmayanlar, bir de tamir esnasında canı yanan vatandaşların acı feryadına dayanamayıp gerekli sabrı gösteremeyenler başarısız olmuş ve derin yaralar açıp gitmişlerdir. Çünkü tamirin yarısında seçim zamanı gelip çatmış, dayanamayıp, popülist politikalara kaymış, böylece ne tamir becerilmiş, ne de sonunda vatandaşın dertlerine köklü çözüm bulunabilmiştir. Rahmetli Turgut Özal büyük bir tamir hareketine girişmişti. Ancak tam işi tamamlayacak gibi görünürken önce icranın başından sonra da aramızdan ayrıldı. Şimdi de durum şöyle. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve takımı Türkiye'nin gerek hukuki, gerekse ekonomik ve sosyal açılardan tamirini bu güne kadar başarıyla sürdürdüler. Bütün bakanların hepsi hiçbir şaibeyle sarsılmadan azimle görevlerini yaptılar. Sonuçta Türkiye 2006 rakamlarıyla %6 kalkınma hızını yakaladı, millî gelir 400 milyar doları yakaladı, daha da önemlisi kalkınma hızı dört yıllık ortalamada %7.3'ü tutturdu. İhracat 100 milyar doları zorluyor. Yani tamirat büyük ölçüde tamamlandı. Bundan sonra aynı şekilde sürdürülecek bir icraat, Türkiye'yi Avrupa Birliğine üye olmak zorunda kalacağı bir olgunluğa taşıyacaktır. Bu da Sayın Tayyip Erdoğan'ın "İcrada devam mı, tamam mı?" kararına bağlıdır. Başbakan olarak ikinci bir beş yıl daha aynı anlayış, sabır ve liderlik tarzıyla devam ederse "Tayyip Erdoğan" ismi milletin hafızasına kaybolmamak üzere kazınacaktır. Anketçiler bir de şunu sorsunlar anket formlarının bir köşesinde yer varsa. "Türk insanı Turgut Özal'ı başbakan olarak mı, Cumhurbaşkanı olarak mı" daha çok hatırlıyor ve takdir ediyor. Eh! Biraz da siyaset; ama, İş Dünyamız'ın penceresinden"

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.