Tartışma gelişmenin mayasıdır

İşler rayına oturmaya başlıyor. Cumhurbaşkanı'nın demeçleri, AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın cevapları meclisin açılışı öncesinde medyanın manşet ihtiyacını karşılayacak nitelikteydi. Tabiatıyla herşeyin güllük gülistanlık olacağını beklemek mümkün değil, ancak Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılmasından ve fiilen yasama görevini yapmaya başlamasından sonra konuların daha derinlemesine tartışılması mümkün olacaktır. AK Parti'nin ve lideri R. Tayyip Erdoğan'ın milletin kendilerine verdiği yetkiyi, anayasal çerçevede kullanmalarından daha tabii birşey olabilir mi? Bunu yapamıyacaklarını düşünmek bile mümkün değil. Ancak bundan böyle tartışmaların daha olgun bir havada geçeceğini beklemek hakkımız. Çünkü Çankaya-Hükümet arasındaki gerginlikten millet olarak yıllardır çok çektik. Cumhurbaşkanımızın hukuk bürokrasisinden gelmesi yanında, AK Parti'de gerek anayasa ve gerekse diğer hukuk dallarında iyi yetişmiş kurmayların bulunması, ilerlemenin temelini oluşturduğuna inandığımız "Tartışmaların" daha da yararlı olacağı ümidimizi kuvvetlendiriyor. Bütün mesele hukukun kişiselleştirilmesi ve siyasileştirilmesi konusunda tarafların hassasiyet göstermeleridir. Hareketli geçeceğine inandığımız yeni yasama döneminin ülkemiz ve milletimize hayırlar getirmesini diliyorum. Bu arada dünkü yazımda tarih perspektifi içinde bazı grupları ihmal ettiğim ya da daha açık bir ifadeyle "es geçtiğim" konusunda tenkitler aldım. Bu konuda kendimi ve düşünce yapımı birkaç yazıyla ortaya koymam belki mümkün olmazdı. Nitekim olmamış da. Ancak bendenizin o günlerin kahrını daha fazla çeken kesimden daha fazla tanıdığım arkadaşım vardır. Bendeniz dün, ülkenin tekrar o günlere dönmemesi için, barış ve hoşgörü ortamının oluşması için, içimden geçenleri paylaşmak amacıyla o satırları yazmaya çalıştım. Bu ülkeye hizmet edenleri belli dönemler ve partilerle sınırlamanın ne kadar yanlış olduğunu idrak edenlerden olduğum için sevinenlerdenim.