Rahmetli Turgut Özal'ı ilk defa 1981 yılında 2. İktisat Kongresinde dinlemiştim. Konulara ve Türkçe'ye hakimiyeti beni derinden etkilemişti. Geçen akşam Kanal 6'da gerek o konuşmayı gerekse diğer birçok konuşmalarını geç vakitlere kadar heyecanla, zevkle ve de gözyaşlarımla izledim. TRT'ye ve Kanal 6'ya teşekkürler ediyorum. Özal'ın o zamanlar ne demek istediğini birçok kimse gibi ben de tam olarak anlayamamışız. Şimdi onun söylediklerini ve yaptıklarını daha iyi anlıyoruz. Değişimin özünü ve globalleşmenin mânâsını o kadar güzel ve anlaşılır biçimde anlatıyor ve yaptıklarıyla bu gelişmeleri karşılamak için o kadar güzel örnekler ortaya koyuyor ki hayran olmamak mümkün değil. Yıl 1986 İzmir Enternasyonal Fuarı'nın açılış törenindeyiz. İlk defa elliye yakın ülkenin Sanayi ve Ticaret Bakanlarını misafir ediyoruz. Ortalık kaynıyor. Başından büyük işlere kalkışmış genç bir Belediye Müdürü olarak bende de heyecan zirvede. O zaman için haberleşmede en ileri teknoloji sayılan ve bütün fuar alanı ve civarında çalışan ve de aslında o zamanki "Telsiz Kanunu"na göre kullanılması suç sayılan 'hands free' 'beyaz telefonum'la koşuşturup duruyorum... Gözüm birkaç defa rahmetliye takıldı. Biraz zorlanarak tonton göbeğinin alt tarafına doğru eğilmeye çalıştığını görünce Özel Kalem Müdürüne 'Sayın Başbakan arada bir karnını tutuyor bir rahatsızlığı mı var?' diye safça sordum. Aldığım cevabı anlamakta bayağı zorluk çekmiştim: 'Sayın Başbakan kemerine takılı olan ve de çağrı cihazı denilen uydu bağlantılı haberleşme aracından Reuters'den dünya döviz kurlarını devamlı takip eder.' Biz o zamanlar çocuk doğduğunda adına telefon müracaatı yaparak evlendiği zaman telefon sırası gelmesini ümit ederek yaşayan bir millettik. Gazetelerin küçük ilan sayfalarının yarısından fazlası yüksek bedellerle devredilmek istenen telefon numaraları ile doluydu. Rahmetlinin büyük bedelleri göze alarak yaptığı telekomünikasyon yatırımları sayesinde leblebi gibi cep telefonu satın alan, internette dünyanın dört bir yanında fink atan yeni nesillerin onun neler yaptığını anlamaları ve onu unutmamaları temennisiyle ve gönülden dualarla...