Anadolu havası oldum olası bana iyi gelir. Özellikle "kriz laflarından gına geldi artık" diyorsanız size; rahatlamak, ferahlamak ve moral depolamak için Anadolu'ya açılmanızı tavsiye edeceğim.. Çünkü "Bir başkadır benim Anadolum". Kayseri Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin davetlisi olarak Kayseri'deydik geçen hafta. Ancak gerek hizmet ve gerekse insan kalitesini gördükten sonra özelleştirme denilen olayın güzel yüzünü bir kere daha gördük ve bizi niçin ve nasıl bulduklarını da bu arada anladık. Hizmet binaları proje yarışması ile yapılmış, hem estetiği hem de fonksiyonelliği bir araya getirmiş. Gerçekten dünya standartlarında konferans ve eğitim salonları şirketin eğitime verdiği önemin sembolü olmuş. Erciyes'in güzel yüzünü uzun bir aradan sonra ilk defa gösterdiği pırıl pırıl bir Cumartesi gününde şirket yönetici ve çalışanlarının eğitime gösterdikleri ilgi gerçekten görülmeye değerdi. Anadolu yönetimde kalitenin önemini gerçekten çok iyi kavramış durumda. Ümitlendik bayağı. Sonuç olarak güzel bir beraberlikti. Gelelim Kayseri'ye. Bundan önce de gelmiştim birkaç kez. Bu defa şöyle bir alıcı gözüyle baktım. "Aslan yatağından belli olur" ata sözünü doğrularcasına "Anadolu Aslanlarının" değer üreten çabalarını simgeleyen güzelliklerle dolu bir inci şehir olmuş çıkmış. Örneklerini ancak Avrupa'da görebileceğiniz geniş ve ağaçlı bulvarlar, tarih ve estetik şehircilik anlayışının samimi bir üslupla buluştuğu mekânlar gerçekten görülmeye değer. Birkaç dost ziyareti yapma ve dost sesi duyma imkânı da oldu bu ara. Daha ne isteyeyim. Anadolu bizi bağrına bastı ve mesajını verdi. "Korkmayın ben buradayım, yıkılmam hep ayaktayım" Bu hafta da "kalın sağlıcakla..."