Bir planya, bir bıçkı, bir "kafadan kızma" motor, dört duvar dükkanda hızarcılık yaparken, kestiğimiz kütüklerden artanlardan nalın yapardık babamla. Ellili yıllarda "Cızlavet" lastik pabuç lüks idi. Alaşehir deyişiyle "heekezzlee lalın geyeedi". Nalının iyisi çınar ağacından olur. Çınar yeteri kadar yumuşak bir ağaçtır. Taban kısmı yerle iyi temas kurar, özellikle ıslak mekânlarda kaymaz. Nalının tasması deriden ya da kamyon dış lastiğinin iç kesimlerinden yapılır. Kadın erkek tipi ayrıdır. Çınar ağacı bazen mis gibi armut ya da muz kokar. Çaktık çiviledik. Tamam. İşte ondan sonrası problem. Babam "Hadi oğlum, nalınları tak sırığa ve sat gel bakalım!" dediği zaman, elim ayağım dolaşır, boğazıma bir şeyler düğümlenirdi. "Üretmek iyiydi de şu satmak olmasaydı derdim..." Ama çare yoktu satılacak ve hayat devam edecekti. Siz hiç ömrünüzde bir şey sattınız mı, bağıra çağıra? Hele liseye gidiyorsunuz, kravatla tanışmışsınız. Küçük bir kasabada, herkesin gözlerini üstünüzde hissederek "Nalın vaar! Nalıın!" diye bağırdınız mı? Şu an bile bir tuhaf oluyorum. Aslında üretmek kadar tabiî, onun kadar değerli en az onun kadar şerefli bir iş olan "Satış"tan niye çekinir insan. Cevabı gayet basit. Herkes üretici olabilir ama herkes satıcı olamaz. Satış işi apayrı bir hüner, apayrı bir kabiliyet, kendi içinde apayrı bir dünyadır. Şimdi de şirketlerin en zor işi satıştır. Bu mânâda en önemli bölümleri satış ekipleri ve satıcılarıdır. Sevgili İsmail Kaya Hocamız'ın dizi dibinde yıllardır pazarlama konusunda eğitim görüyoruz. Pazarlama gerçekten yönetimi de üretimi de, satışı da altında barındıran bir şemsiyedir. Tamam da, satış yani mal ve hizmetin nihaî tüketiciye ulaştırılması işi de başlı başına bir konudur. Bu yüzden olsa gerek bendeniz "satış" denilince "satıcı" denilince elimde olmayarak saygı duyarım bu işi yapanlara. Çünkü satış cesaret ister, bilgi ister, esneklik ister, empatik davranma ister, iyi niyet ister, dürüstlük ister, daha çok şeyler ister. O zaman satış ekibi ve satıcılar da birazcık daha fazla ilgi ve takdir ister. Üretimde çalışanlar da buna katılırlar. Çünkü satışı yapılmayan mal stokların şişmesi demektir. Stokların şişmesi şirketin tansiyonunu yükseltir. Yükselen tansiyon bütün vücudu etkiler. Satıcılarınızın kıymetini bilin!