"Yangın!"

A -
A +

"Otuz Ağustos ne demek anlatın bize" dese çocuklarımız ve de torunlarımız ne anlatırız hiç düşündünüz mü? Okul kitaplarındaki basmakalıp birkaç cümleden öteye gidebilenlerimiz lütfen bir adım öne çıksın. Bizim nesil; o acılı "Otuz Ağustos neslinin", o yanık, kavruk, imanlı, inançlı, gayretli, çilekeş neslin devamıdır, şanslıdır; çünkü "düşman" görmemiştir ülkesinde. Alaşehir'de o günleri tek kelime ile özetlerler "Yangın"... Babam yangında 5 yaşlarındaymış, büyük amcam 8'inde küçük amcam ise iki buçuk yaşında... Babası Afyon taraflarına gitmişmiş. Annesini zaten kaybetmiş. Alaşehir'i tamamen ateşe veren Yunanlı, bir yığın insanla beraber bu üç çocuğu da esir almış. Alaşehir'den Turgutlu yakınlarına kadar günlerce aç ve susuz yürümüşler. Ot köklerinden bulabildiklerini kemirerek, şehirlerde bazen su bularak, bazen de bulabildikleri su birikintilerini yalayarak... Bir gün at üstünde gözleri çakmak çakmak, sakallı, kalpaklı bir adam çıkmış karşılarına, "Utanın utanın! Üç-beş palikaryaya nasıl olur da yüzlerce kişi esir olursunuz?" diye gürlemiş. Esir grubun başında bekleyen Yunanlıları temizlemiş ve aynı şekilde geriye dönmüşler, kök yiyerek... "Bu baba benim babamdı." Aile büyüklerinden bir "Ebe hanım" vardı. Ben de yetiştim ona. "Yavrum, Yüce Mevlâm açlıkla ve düşmanla terbiye etmesin" diye dua ederdi hep. Sesi kulaklarımda hâlâ. Çoğumuz bu acıları unuttuk. "Canım ne alâkâsı var şimdi bunların? Olmuş bitmiş, biz işimize bakalım" denilirse, o zaman "Yunan" ne demek, "Ermeni" ne demek, "Urus" ne demek es geçer, bu konuyu akademik, fotografik, sinematografik, belgesel olarak da unutur sonra da; Bir yunan generali "Türkler bizim baş düşmanımızdır" diye 2002'nin 26 Ağustos'unda demeç verince şaşar kalırız!.. O zaman şunu yapın, lütfen. Ankara'ya yolunuz düşerse, Anıtkabir ve Kurtuluş Savaşı Müzesi'ne gidin ailecek. Orada Kurtuluş Savaşının ne demek olduğunu rahatça görürsünüz. Sonra da oturur halinize şükreder, bize bu vatan emanetini, hıyanet etmeden ulaştıranlara gönülden dua; ve bu güzel eseri ülke insanına kazandıran herkese teşekkür edersiniz. Bu arada şu anda Ankara'da olup bitenlerin ne kadar mânâlı olup olmadığını da düşünürsünüz elinizde olmadan fena mı?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.